ALİ RIZA AKYÜZ HER ŞEYİ İTİRAF ETTİ

İBB Meclis üyesi ve Bakırköy Belediyesi eski başkan yardımcısı her şeyi itiraf etti. Başlığı okuyan başta belediye başkanı ve avenesi olmak üzere birileri oturdukları yerde kesin ters dönmüştürler.

Tarihler 27 Nisan’ı gösterirken evine yapılan baskınla gözaltına alınan ve daha sonra tutuklanarak Silivri Cezaevine gönderilen Ali Rıza Akyüz, etkin pişmanlık yasasından yararlanmak istediğini belirterek savcıya ifade verdi. İlgili cumhuriyet savcısı tarafından ifadesi alınan Akyüz’ün neler anlattığı aşağıdadır: Öncelikle itiraflarıma başlamadan önce sormak isterim savcı bey, Adalet Bakanı bir suç işlemişse bunun sorumlusu siz misiniz? Eğer siz sorumlu değilseniz, o zaman benim burada ne işim var?  Evet, itiraf ediyorum savcı bey: Ben, sorumlu olduğum kendi birimimde tüyü bitmemiş yetimlerinde ödediği vergilerden toplanan paraları içi boş etkinlikler düzenleyerek çarçur etmedim. Televizyonlarda kanal kanal gezip, parasını müteahhitlere ödetmedim. Başkaları gibi kendime koruma ordusu tutmadım. Sırf fotoğraflarımı çekip, videolarımı sosyal medyalarda yayınlasınlar diye onlarca çalışanı işe almadım. Aylık kirası 300.000 TL olan özel ofisler tutmadım.  Savcı: ‘Peki madem bunları yapmadın, o zaman hangi suçları işlediğini itiraf et!’ Elbette savcı bey: Öncelikle, Bakırköy Belediyesi Teknik Başkan Yardımcılığı görevime başlar başlamaz, ilçemin 30 yıldır kangrene dönüşmüş olan Kentsel Dönüşüm sorununu çözdüm. Afet İşleri Müdürlüğü ile Kentsel Dönüşüm Müdürlüğünü kurarak vatandaşların sorunlarını giderdim. Artık son derece gülünç kalmış işgaliye, ecrimisil ve kira bedellerini günümüz şartlarına uyarlayarak belediye gelirlerini yüzde 400 artırdım. Belediyenin yıllardır tahsil edemediği alacaklarını tahsil ettim. Ruhsatsız binlerce işyerini denetleterek, yasalara uygun ruhsat almaları için uğraştım. Depreme dayanıksız olduğunu üniversite raporuyla tespit ettiğim Capacity AVM’den, kendime rüşvet alarak istedikleri yasal izinleri vermek yerine, Başkanımın tüm karşı çıkmalarına rağmen, Bakırköylülerin hayati tehlike yaşamamaları için o avm’nin acilen mühürlenmesini istedim. Müteahhitlerin kentsel dönüşüm için vatandaşlarımızdan yüksek meblağlar istememesi için çatı dublekslere iki kat verdim. Sayın savcım, dayımın ve diğer yakınlarımın üzerine malları geçirip yalan mal beyanında bulunmadım. Sadece benim değil, 1-2-3-4 derece tüm yakınlarımın da mal varlığı araştırıldığında rüşvet alıp almadığım, doğru söyleyip söylemediğim net bir şekilde anlaşılacaktır.  Yalnız ben değil, bütün Akyüz ailesinden yüz kızartıcı suç işleyen, yetim hakkı yiyen kimse bulamazsınız. Bende biliyorum savcı bey; Burada çiçeklerin açmadığını Kuşların süzülüp uçmadığını Yıldızların ışık saçmadığını… Eyvallah ama yine biliyorum ki, karanlığın sonu bir ulu şafak ve buradan aklanarak çıkıp o şafağı çok yakında ailemle birlikte karşılayacağım… Üzüldüğüm tek şey, bana özlemini çektiğim her şey yasaklanırken, emirlerini yerine getirdiğim kişilerin daha ilk günden sırtıma hançer saplayıp günlerini gün etmeleri ve benim özgürlüğe duyduğum hasreti onların duymamalarıdır… Savcı: ‘Yaz kızım, sanığın etkin pişmanlıktan yararlanma isteminin reddine…’ Sayın savcım, ilçem ve partim için verdiğim mücadelem ve daha fazlasını yaparken elbette kırdığım, gücendirdiğim, üzdüğüm insanlar mutlaka olmuştur. İnanıyorum ki onlar etkin pişmanlıktan ziyade özrümü kabul edip, benimle kalp gözüyle helalleşirler. O yüzden verdiğiniz karar için son sözüm: Bir yapan beş sayanlardan, yalanlardan, riyalardan Yetim hakkı çalanlardan bıktım usandım savcı bey Benim boynum kıldan ince, kır kalemi kır savcı bey