DOKTORLAR ÇARPIŞIR, BİZ VİRÜSE YAKALANIRDIK...

Bir tarafta CHP’li belediye başkanı Kerimoğlu’nun kurultayı etki altına almak için 29 ilçe başkanı ve 6 ilçe belediye başkanını toplamasını, öte tarafta ise karşı saldırıya geçen CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun il gençlik kolu başkanlığı ve kadın kolu başkanlığı seçimlerini yapmasını hangi mantıkla açıklayabiliriz.

Değerli okurlar; öylesine berbat bir dönem yaşıyoruz ki, yıllar sonra oturup torunlarımıza 2020’de deprem oldu, savaş çıktı, çığ düştü, corana virüsü diye bir meret milleti kırdı geçirdi. O da yetmezmiş gibi yaşadığımız yerde çekirge sürüsüyle mücadele ediyoruz desek, torunlar birbirine dönüp, ‘’yaaa, bu bunakta amma saçmalıyor’’ der, bize inanmazlar. Gerçi corona virüsünün birçok faydasını da inkar etmemek lazım. Mesela eskiden metrobüsler-metrolar ter kokardı, şimdiyse mis gibi kolonya kokuyorlar. Artık el yıkama alışkanlığı geri döndü. Siyasetçiler artık tuttuğunu öpmüyorlar. İnsanların can korkusunun Tanrı korkusundan daha üstün geldiği virüs sayesinde ortaya çıktı. Dinci kesim, öğrenci yurtlarının ahır gibi olduğunun farkına vardı. Mevlana’nın ‘’Ne olursan ol yine gel ama coronaysan gelme’’ sözünü keşfettik. Zenginlerimiz, sağlığın dili-dini-ırkı olmadığını anladılar.   81 ilde tiyatro, sinema, gösteri merkezi, konser salonu, nişan düğün salonu, çalgılı müzikli lokanta kafe, gazino, birahane, taverna, kahvehane, kıraathane, kafeterya, kır bahçesi, nargile salonu, nargile kafe, internet salonu, internet kafe, her türlü oyun salonları, her türlü kapalı çocuk oyun alanları (AVM ve lokanta içindekiler dahil), çay bahçesi, dernek lokalleri, lunapark, yüzme havuzu, hamam, sauna, kaplıca, masaj salonu, SPA ve spor merkezlerinin geçici bir süreliğine kapatıldığı bir ülke düşünün. Düşündünüz mü? Şimdi bu durumdaki ülkemizde, bir tarafta CHP’li belediye başkanı Kerimoğlu’nun kurultayı etki altına almak için 29 ilçe başkanı ve 6 ilçe belediye başkanını toplamasını, öte tarafta ise karşı saldırıya geçen CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun il gençlik kolu başkanlığı ve kadın kolu başkanlığı seçimlerini yapmasını hangi mantıkla açıklayabiliriz. Üstelik her iki başkanın da asıl mesleği doktorluk. Hadi diyelim ki Bülent Kerimoğlu Anadolu’nun ücra bir ilinde hasbelkader tıp okumuş. Peki ya sen Canan Kaftancıoğlu? Sen İstanbul Tıp okumuş, kendini entel-dantel addeden, kim sosyalizmim var dese tuzu alıp koşan, hikayeler yazıp başrole kendini koyan, devrimciliği terörist sakine cansız’a ağıt yakmak zanneden, sportmen görüneceğim derken bakkal Mahmut abi gibi giyinen, içi boş lakırdılarla kitleleri peşinden sürüklediğine kendine inandıran, ülke corona virüsüyle boğuşurken saçlarını tarayan çok değerli bir aplamızsın. Ah be bacım, sen neden uydun bizim Kerimoğlu’muza… Seni kelimelerle susturup, cümlelerle cahilliğini yüzüne vurup, bilgisiyle tarumar edeceği hiç aklına gelmedi mi? Seni gaza getirip, İsmail Saymaz’lara, Gürkan Hacır’lara oyuncak edeceğini de mi düşünemedin?   Şimdi okurlarım Kerimoğlu’nu bu kavgada desteklediğim için bana sitem ediyorlardır ama daha önce de söyledim, şimdi de söylüyorum; söz konusu Kerimoğlu-Kaftancıoğlu arasında ki tercihse ben tercihimi her zaman Kerimoğlu’ndan yana kullanırım.   Neyse, biz yine ilçemize dönelim. Büyük ihtimalle okullar nisan sonuna kadar kapalı olacak gibi görünüyor. Hazır vatandaşlar da dışarı çıkamayacaklarına göre iki ay boyunca Bakırköy Belediyesi keyif çatacak. Ben belediyenin yerinde olsam şimdiden ev ev dolaşıp vatandaşa kolonya ve maske dağıtırdım. İlaçlama uçağıyla ilçenin üzerine kolonya döktürürdüm. Hem reklam olur, hemde Bakırköy halkı bozuk yolları, kaldırımları, işgalleri, yolsuzluk iddialarını unuturdu. İki ay sonra da şikayet edenlere, ‘’Corona Virüsü’’ yüzünden bu hale geldik derdim. Peki, bunu vatandaş yer mi? Yer, hemde bal gibi yer…