MECLİS ÜYELERİMİZ DE GÖRMÜYOR DUYMUYOR BİLMİYOR

Bir yerden sonra her şeyi kendi haline bırakıyorsun, Kendini bile…

AYŞECİK MECLİS TOPLANTISINDA 'HALKIN ARASINDAYIZ' DİYOR AMA HALKIN BUNDAN HABERİ YOK Önce aklıma takılan bir soruyla yazıma başlamak istiyorum. Acaba MASAK’tan rica etsek; ayrımcılık olmasın diye benim ve belediye meclisinden gelişigüzel seçeceğim 5 meclis üyesinin 1. derece yakınlarımız da dahil mal varlıklarımız ile kart harcamalarımızı araştırarak kamuoyuyla paylaşabilir mi? Bugün sizlere Kartaltepe ve Zuhuratbaba Mahallelerinde yaşanan ve bana göre yasal olmayan ruhsat ve izinleri yazıp, resimleri altta paylaşacağım. Konunun daha anlaşılır olabilmesi için öncelikle TCK 184. Maddeyi bilmek gerekir. ‘İmar kirliliğine neden olma suçunun cezası, 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır (TCK md. 184/1). İmar kirliliği suçu nedeniyle doğrudan adli para cezası verilemez, ancak hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir.’ Denilmektedir. 10 yıl boyunca eleştirip yerden yere vurduğumuz Bülent Kerimoğlu döneminde bile bazı ruhsatların verilmesinde imtina edilirken, yeni yönetim gözünü karartarak bu yerlerin ruhsatlarını vermekte herhangi bir beis görmedi. Örneğin, İncirli caddesinde bulunan ve hakkında açılan davada TCK 184. Hükümleri uygulanan bir balıkçıya hangi gerekçelere dayanılarak ruhsat verildiği araştırılmalıdır. İncirli Caddesinde köşebaşında açılan bir dönercinin yaptığı kış bahçesi ve sundurmalar için nasıl ruhsat alabildiği de araştırılmalıdır. Yine İncirli Caddesinde aynı binada bulunan iki ayrı kokoreç ve işkembeciye nasıl ruhsatlar verildiği de araştırılmalıdır. Gazeteniz Tek Haber’in yaptığı haber üzerine İncirli Caddesinde mühürlenen kafe’nin akibeti ise tam bir muamma… madem tamamen duygusal nedenlerle ruhsatlar verebiliyorsunuz, o zaman faaliyetine haberimizden sonra derhal son verilen kafe’nin günahı ne? Bakırköy’ün en işlek caddesinde bulunan N. Kafeye kış bahçesi için(Kış bahçesi derken yanlış anlaşılmasın, işyerinin kapalı alanından 3 kat daha büyük) gözler yumulurken, bu kafenin faaliyetlerinin durdurulmasında Özgür Özel’in son derece tutarsız (İddialara göre Özel, önce Ülker gurubu için boykot kararı aldı ve sonrasında hemşerisi B. A.’nın açtığı telefon üzerine bir gün sonra boykot kararını kaldırdı.) ve emekçileri ekmeğinden eden boykot kararı mı etkili oldu. Bakırköy’ün diğer önemli sorunu da, birçok işyerinin ruhsatsız olarak faaliyetlerine devam etmesidir. Şayet müfettişler bu konuyu araştırırlarsa, hem o işyerleri, hemde neden ruhsatsız çalışmalarına göz yumulduğuyla ilgili herkes bildiklerini söyler. Değerli okurlar; gazetemize ulaşan şikayetler elbette bundan çok daha fazlası… Diğer mahallerde yaşananları da yine sizlere buradan anlatmaya devam edeceğim. Tüm bu olumsuzluklardan, Bakırköy Belediye Başkanı Ayşegül Özdemir Ovalıoğlu’nun kesinlikle bilgisi yokwrkmaerikşprlxn… Elbette devletin neyi ne zaman yapacağını ben tam olarak bilemem ama gördüğüm;  30 yıldır alnının akıyla Büyükçekmece Belediye Başkanlığı yapan Hasan Akgün’ün, dürüstlüğüne ve tarafsızlığına her zaman kefil olacağım Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara’nın ve tek suçu Ekrem İmamoğlu’nu destekleyip, bağlı olduğu Ayşegül Ovalıoğlu’nun altında çalışan ve talimatlara uyan Ali Rıza Akyüz’ün hukuksuz olarak tutuklanmalarıdır. Adalet elbette er ya da geç tecelli edecektir ama Silivri Zindanlarında adaletsizce geçirilecek ayların, belki de yılların hesabını kim verecek? Yoksa, Ergenekon, Balyoz davalarında olduğu gibi, yine PARDON mu denilecek!