ARAMIZA SIZAN HAİNLERİ TANIYALIM.

Dinimizi ve Cumhuriyetçilik duygularımızı, Atatürk’ü kullanarak toplumu bölüp algı yaratan ve insanlarımızı gelecek kuşaklarımızı mahveden maskeli güçler var aramızda.

Mareşal Fevzi Çakmak’ın ve Atamızın da dediği gibi “Haçlının öncü gücü dinimizi kullanan bazı ajan tarikatlarla”, Soroz’dan ve dış mihraklardan beslenen bazı sözde Atatürkçülerdir. Türk Milletinin dinine karşı olan düşkünlüğü ve din adamlarına olan saygısı, kolayca kurulabilen bazı merdiven altı tarikatlar ve sahte şeyhleri tarafından alabildiğine kullanılmakta ve insanımızın geleceği yok edilmektedir. Birçoğunun sahte şeyhlerce idare edildiği ve dış gizli istihbarat servislerinden (Tıpkı Fetö Terör örgütü gibi) emir aldığı bu yapılanmalar halkın cehalet ve yoksulluğundan faydalanarak örgütleniyor ve bu kitlelerin oylarını pazarlayarak siyasetçiler üzerinde güç ve etki kuruyorlar. İktidarlar seçildikten sonra da bunun karşılığı olarak devletin önemli kademelerinde kadrolaşmaya ve kendilerine maddi olanaklar, araziler, yurtlar edinerek milyonlarca çocuğu ve ailelerini adeta bir koyun sürüsü gibi kesin itaate alıştırarak her türlü kullanıyorlar. Bazılarının cinsel tacizleri-tecavüzleri ve kadınlara yaptıkları sahtekârlıklar gün yüzüne çıkınca ancak kamuoyu bunların ne mal olduğunu öğreniyor. Yani dış güçler kendi ülkemizde, kendi insanımızla ve kendi makam ve paramızla at oynatıp milyonlarca insanı resmen esir alıp geleceklerini karartıyor. Bunun en canlı ve güncel örneği kendisine eğitimci diyen FETÖ Terör örgütüdür. Peki devletimizin İstihbaratı, İç İşleri Bakanı, Diyanet işleri tüm bu din sömürüsü ve ihanete neden seyirci kalıyor.??? Diğer yandan Atatürkçülüğü kullanan bazı sorozcu, Sebatayist ve kripto ermeni etki ajanları var ki bunlarda muhalefet partilerinde ve o çevrelerde Atatürkçülük kisvesi altında altımızı oymaya devam ediyorlar. Emperyalizmin ülkemizi dört bir yandan sistemli bir şekilde kuşattığı bu hassas dönemde, Devletimizin tüm birimleri bu etki ajanlarının ve AJAN TARİKATLARIN hakkında gereğini yapmaları biz Vatandaşların da uyanık olup bunların algı yönetimine ve sosyal medyadaki kara propagandalarına alet olmamamız şarttır. Sivil toplum kuruluşları tüm Cumhuriyet Savcılarını, Bu ajan tarikatların silahlanmasını, toplantılarını işleme almalı, devletimizin ilgili birimleri de diğer etki ajanlarını yakın takibe almalıdır.   Ülker DURUKAN Çevre Dostları Derneği Başkanı. Bakırköy Sivil toplum kuruluşları Onursal Başkanı.