Reklam kod içeriği yüklenmemiş.
Reklam kod içeriği yüklenmemiş.

ADALAR EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ PROJESİ NEDEN OLMASIN?

ADALAR (TH) - Tek Haber Gazetesi | 05.09.2022 - 15:01, Güncelleme: 05.09.2022 - 18:23
 

ADALAR EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ PROJESİ NEDEN OLMASIN?

Heybeliada Sanatoryumunun Adalar Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak yeniden faaliyete geçmesi yapılamayacak bir proje değildir.
Heybeliada'da bulunan ve uzun yıllardır atıl durumda bulunan Sanatoryum binasının Adalar Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak yeniden faaliyete geçmesi, bu hastaneye yeni kadro ihdas edilmesi, Büyükada'da bulunan ve Kartal Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi Ek Hizmet Binasının yeni kurulan Adalar Eğitim ve Araştırma Hastanesine bağlanarak daha geniş bir kadro ile hizmete devam etmesi, Burgazada ve Kınalıada'da yeni kurulacak olan bu hastaneye bağlı Acil Servislerin ve dönüşümlü polikliniklerin kurulması, yapılamayacak bir proje değildir. Hatta bu proje Sayın Cumhurbaşkanımızın iki dudağının arasından çıkacak tek bir kelimeye bakar. Burada esas mevzu bu talebi bir proje halinde Sayın Cumhurbaşkanına sunabilmek.       Peki böyle bir yatırım Adalar'a neden yapılsın? Böyle bir yatırımla İstanbul'da farklı bir lokasyonda daha fazla hastaya hizmet verecekken nüfusu çok az olan Adalara böyle bir yatırım yapmak ne kadar mantıklı?   Öncelikle kurulacak hastanenin Heybeliada Sanatoryum alanına yapılması, bu alanın daha önce Diyanet'e tahsis edilmesi sebebiyle ortaya çıkan tüm rahatsızlıkları ortadan kaldıracak olup aynı zamanda da Atatürk'ün kurmuş olduğu sanatoryumun yeniden hastane olarak hizmete girmesiyle Atatürk'ün mirasına sahip çıkılmış olacaktır. Ayrıca İstanbul'un hastanesi olmayan tek ilçesinin artık bir hastanesi olacaktır. (Büyükada'daki hastane Kartal Lütfi Kırdar Şehir Hastanesine bağlı ek hizmet binası olup hastane statüsünde değildir.)   Kurulacak olan hastanenin tam teşekküllü bir eğitim ve araştırma hastanesi olmasının yanında örneğin onkoloji ağırlıklı bir hastane olarak faaliyet göstermesi ve yatan hasta kapasitesi yüksek bir hastane olması İstanbul genelindeki onkoloji hastası yoğunluğunun azalmasına sebep olacaktır. Onkoloji hastaları içinse Adalar gibi doğal güzelliklere sahip bir yerleşim yerinde tedavi olmak psikolojik açıdan oldukça olumlu etki yaratacak ve moral sağlayacaktır. Bununla beraber hastanenin bir branş ağırlıklı olması yüksek ihtisas hastanesi olma yolunda önemli bir adım olacaktır. Elbette bu hastane sadece sağlık açısından kazanımlar sağlamakla kalmayacak ve ekonomisi sadece Büyükada merkezli ve Turizm odaklı olmasını ortadan kaldıracak ve Heybeliada'nın da ekonomik olarak yaz/kış canlılık yaşamasını sağlayacaktır. Ayrıca bu hastane ve hastaneye bağlı gelişen ekonomi ciddi istihdam olanakları yaratacaktır.   Adalarda böyle bir hastane ve diğer adalarda bu hastaneye bağlı servislerin olması belli bir yaşın üstünde olan ve sağlık endişeleri nedeniyle Adalarda yaşayamayan Adalıların da ilçeye geri dönüşlerinin önünü açacaktır. Hatta sadece eski Adalılar değil Adalı olmayan ama artık Adalarda yaşamak isteyen yaşlılar da Adalara taşınarak ilçe nüfusunun artmasına katkıda bulunacaklardır. Bu da Adalar'ın iller bankasından daha fazla ödenek alması, Adalar Belediyesi başta olmak üzere kamu kurumlarının norm kadro seviyelerinin yükselmesi ve bu sayede verilen hizmetlerin artması anlamına gelmektedir. Ayrıca hastaneye bağlı bir geriatri merkezinin de faaliyete geçirilmesi ve bu merkezin sosyal merkezlerle entegre edilerek çalıştırılması da bu alanda başta Avrupa ülkeleri olmak üzere gelişmiş ülkelerdeki yüksek sağlık ve sosyal yaşam standartlarının yakalanması için Türkiye'de bir örnek model olacaktır. Belki bunlar için imkansız, hayal, vs. şeklinde düşünenler olabilir ama bunlar ne bir hayal ne de imkansız. İstenilirse rahatlıkla ve kısa zamanda yapılabilecek bir projeden bahsediyoruz.   Bu arada MR, Tomografi, Ultrason, Mamografi vb. görüntülemeler için randevu aldığınızda kaç gün hatta haftalar sonraya gün verildiğini az çok herkes biliyordur. Ana kara üzerindeki hastanelerde yakın tarihe gün alamayan hastaların Adalarda kurulacak bu hastaneden randevu alarak hem sağlık işlerini daha hızlı sonuçlandırmaları hem de Adaları ziyaret ederek yerel ekonomiye de katkı sunmaları sağlanabilir. Böyle bir durumda Adalara ulaşım sadece yaz aylarında değil kış sezonunda da sık seferlerle devam edecektir ki bu durum Adalıların ulaşım sorununun da çözülmesine büyük katkı sağlayacaktır.   Bu proje hakkında daha anlatılabilecek çok şey var aslında ama yazının başında da belirtmeye çalıştığım gibi esas olan bunu istemek ve bu talebi Sayın Cumhurbaşkanına iletebilmek. Ben böyle bir projeye Cumhurbaşkanımızın olumlu bakacağına ve gerekli talimatı vereceğine inanıyorum.   Serkan GÜNGÖR
Heybeliada Sanatoryumunun Adalar Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak yeniden faaliyete geçmesi yapılamayacak bir proje değildir.
Heybeliada'da bulunan ve uzun yıllardır atıl durumda bulunan Sanatoryum binasının Adalar Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak yeniden faaliyete geçmesi, bu hastaneye yeni kadro ihdas edilmesi, Büyükada'da bulunan ve Kartal Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi Ek Hizmet Binasının yeni kurulan Adalar Eğitim ve Araştırma Hastanesine bağlanarak daha geniş bir kadro ile hizmete devam etmesi, Burgazada ve Kınalıada'da yeni kurulacak olan bu hastaneye bağlı Acil Servislerin ve dönüşümlü polikliniklerin kurulması, yapılamayacak bir proje değildir. Hatta bu proje Sayın Cumhurbaşkanımızın iki dudağının arasından çıkacak tek bir kelimeye bakar. Burada esas mevzu bu talebi bir proje halinde Sayın Cumhurbaşkanına sunabilmek.
 
 
 
Peki böyle bir yatırım Adalar'a neden yapılsın? Böyle bir yatırımla İstanbul'da farklı bir lokasyonda daha fazla hastaya hizmet verecekken nüfusu çok az olan Adalara böyle bir yatırım yapmak ne kadar mantıklı?
 
Öncelikle kurulacak hastanenin Heybeliada Sanatoryum alanına yapılması, bu alanın daha önce Diyanet'e tahsis edilmesi sebebiyle ortaya çıkan tüm rahatsızlıkları ortadan kaldıracak olup aynı zamanda da Atatürk'ün kurmuş olduğu sanatoryumun yeniden hastane olarak hizmete girmesiyle Atatürk'ün mirasına sahip çıkılmış olacaktır. Ayrıca İstanbul'un hastanesi olmayan tek ilçesinin artık bir hastanesi olacaktır. (Büyükada'daki hastane Kartal Lütfi Kırdar Şehir Hastanesine bağlı ek hizmet binası olup hastane statüsünde değildir.)
 
Kurulacak olan hastanenin tam teşekküllü bir eğitim ve araştırma hastanesi olmasının yanında örneğin onkoloji ağırlıklı bir hastane olarak faaliyet göstermesi ve yatan hasta kapasitesi yüksek bir hastane olması İstanbul genelindeki onkoloji hastası yoğunluğunun azalmasına sebep olacaktır. Onkoloji hastaları içinse Adalar gibi doğal güzelliklere sahip bir yerleşim yerinde tedavi olmak psikolojik açıdan oldukça olumlu etki yaratacak ve moral sağlayacaktır. Bununla beraber hastanenin bir branş ağırlıklı olması yüksek ihtisas hastanesi olma yolunda önemli bir adım olacaktır. Elbette bu hastane sadece sağlık açısından kazanımlar sağlamakla kalmayacak ve ekonomisi sadece Büyükada merkezli ve Turizm odaklı olmasını ortadan kaldıracak ve Heybeliada'nın da ekonomik olarak yaz/kış canlılık yaşamasını sağlayacaktır. Ayrıca bu hastane ve hastaneye bağlı gelişen ekonomi ciddi istihdam olanakları yaratacaktır.
 
Adalarda böyle bir hastane ve diğer adalarda bu hastaneye bağlı servislerin olması belli bir yaşın üstünde olan ve sağlık endişeleri nedeniyle Adalarda yaşayamayan Adalıların da ilçeye geri dönüşlerinin önünü açacaktır. Hatta sadece eski Adalılar değil Adalı olmayan ama artık Adalarda yaşamak isteyen yaşlılar da Adalara taşınarak ilçe nüfusunun artmasına katkıda bulunacaklardır. Bu da Adalar'ın iller bankasından daha fazla ödenek alması, Adalar Belediyesi başta olmak üzere kamu kurumlarının norm kadro seviyelerinin yükselmesi ve bu sayede verilen hizmetlerin artması anlamına gelmektedir. Ayrıca hastaneye bağlı bir geriatri merkezinin de faaliyete geçirilmesi ve bu merkezin sosyal merkezlerle entegre edilerek çalıştırılması da bu alanda başta Avrupa ülkeleri olmak üzere gelişmiş ülkelerdeki yüksek sağlık ve sosyal yaşam standartlarının yakalanması için Türkiye'de bir örnek model olacaktır. Belki bunlar için imkansız, hayal, vs. şeklinde düşünenler olabilir ama bunlar ne bir hayal ne de imkansız. İstenilirse rahatlıkla ve kısa zamanda yapılabilecek bir projeden bahsediyoruz.
 
Bu arada MR, Tomografi, Ultrason, Mamografi vb. görüntülemeler için randevu aldığınızda kaç gün hatta haftalar sonraya gün verildiğini az çok herkes biliyordur. Ana kara üzerindeki hastanelerde yakın tarihe gün alamayan hastaların Adalarda kurulacak bu hastaneden randevu alarak hem sağlık işlerini daha hızlı sonuçlandırmaları hem de Adaları ziyaret ederek yerel ekonomiye de katkı sunmaları sağlanabilir. Böyle bir durumda Adalara ulaşım sadece yaz aylarında değil kış sezonunda da sık seferlerle devam edecektir ki bu durum Adalıların ulaşım sorununun da çözülmesine büyük katkı sağlayacaktır.
 
Bu proje hakkında daha anlatılabilecek çok şey var aslında ama yazının başında da belirtmeye çalıştığım gibi esas olan bunu istemek ve bu talebi Sayın Cumhurbaşkanına iletebilmek. Ben böyle bir projeye Cumhurbaşkanımızın olumlu bakacağına ve gerekli talimatı vereceğine inanıyorum.
 
Serkan GÜNGÖR

İstanbul HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tekhabergazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.