YAP-İŞLET-KALIRSA BİZE DE VER İHALESİ...

Dün bir haber okudum.  Yaklaşık iki yıl aradan sonra kurulan Zuhuratbaba Salı Pazarı, mahalle halkı ve esnaf tarafından sevinçle karşılanmış. Bakırköy Belediyesine karşı yumurtalı savaş açan ve kazanan İstanbul Umum Pazarcılar Esnaf Odası Başkanı Mesut Şengün zaferini kutlamak için Pazar yerine gitmiş ve burada şakşakçılar tarafından alkışlarla karşılanmış. Salı Pazarı yapılan protokole göre sadece 6 aylığına geçici kuruldu. Vatandaşa bunu neden söylemiyorlar, anlamış değilim. Oysa, hem vatandaşlardan gelen yoğun şikayetler, hem koskoca bir caddenin araç trafiğine kapatılması, hemde ambulansların geçiş güzergahlarının engellenmesi sebebiyle, belediye 7 yılda bana göre en büyük icraatını gerçekleştirerek Zuhuratbaba Pazar yerini kaldırmıştı. Bir tarafta Bakırköy Halkı, belediyenin almış olduğu karar karşısında sayın Kerimoğlu’nu tamamen yalnız bırakırken, diğer tarafta oy kaygısıyla, HDP’li vekiller başta olmak üzere, CHP Genel Merkezi-Milletvekilleri, CHP İstanbul İl Başkanı, İstanbul Valisi, İBB Başkanı, AK Parti günün 24 saati belediye başkanını arayarak pres yapıp sonunda pes ettirmeyi başardılar. Madem siz böyle istiyorsunuz, o zaman benden günah gitti diyen sayın Kerimoğlu, İstanbul Umum Pazarcılar Esnaf Odası ile 06-09-2021 tarihinde Serv Antlaşmasına benzer bir protokol imzaladı. Daha sonra meclisten geçen protokol doğrultusunda, Osmaniye Mahallesi 267 Ada 175 parsel ile 175 parselin ifrazından oluşacak alanlar üzerinde daimi Pazar Alanı-Otopark-Kafeteryalar-Oto Yıkama-Tuvaletler yapılmasına ve buranın pazarcılar odasınca işletilmesine karar verdi.  Belediyenin, bizden sonrası TUFAN anlayışıyla aldığı bu güdük kalmış karar, kesinlikle yüce mahkemeden geri dönecektir. Belediye ve Pazarcılar Odasının, başkanın makamında imzaladıkları protokolle ilgili benim asıl cevap alamadığım sorular: İştigal alanı pazarcılık olan Pazarcılar Odası, otopark-oto yıkama-cafe işletmeciliğine neden soyunur? Madem burası yap-işlet-devret modeliyle ihale edilecekse, o zaman neden İstanbul Pazarcılar Odasıyla protokol imzalandı? Bu durum hangi hukuki mantıkla açıklanabilir? Yani, buranın ihalesine Malatya Pazarcılar Odası da girmek isterse nasıl olacak? Toplam maliyeti yaklaşık 80 milyon TL. tutarındaki Pazar yeri inşaatına karşın, burada kiralamadan elde edilecek gelir minimum 1milyar TL. Acaba, aradaki 920 milyon TL. nasıl-kimler arasında paylaşılacak? Bakırköy Belediyesi kendi elde edeceği kârı, Sayıştay Raporlarına rağmen neden BYUAŞ’a bıraktı? Beş kişinin çalıştığı iddia edilen BYUAŞ, elde edeceği parayı nerelerde-hangi amaçla kullanacak? Bugüne kadar elde ettiği kira gelirlerini nerede kullandığını bilmediğimiz BYUAŞ, Pazar Alanından elde edilecek gelirleri şeffaf bir şekilde Bakırköy Halkının denetlemesine açacak mı? Pazarcı esnafından alınacak paralarla yapılacak olan Pazar Yeri için, para ödeyemeyecek durumdaki esnaflar haklarını kaybedecekler mi? Pazarcı esnafından inşaat için para toplayacak olan Pazarcılar Odası, bunu hangi yasal çerçeveye sığdırarak yapacak? Madem Pazar Yerinin yapımı için esnaftan para toplanacak, o zaman bunu neden Bakırköy Belediyesi kendi ukdesinde gerçekleştirmiyor?   Sorularım şimdilik bunlar. Sayın Kerimoğlu 21 Eylül günü sosyal medyasından, ‘’Kamu alanlarının işgaline son vermeye kararlılıkla devam ediyoruz’’ Diye paylaşım yapmış. Sevgili başkan sana bu söylemi hiç yakıştıramıyorum, aynı şeyi daha önce kiracın olan Bakırköyspor Vakfının Tesislerini yıktığında da söyledin ama Bakırköyspor Vakfı açtığı davayı kazanarak işgalci olmadığını, tesislerin yıkımının hukuka aykırı olduğunu kanıtladı. Şimdi de Pazar alanında bulunan ve her ay düzenli kirasını aldığın esnafı işgalcilikle suçluyorsun. Bari oldu olacak, ‘bunlar zaten FETÖ’cü’ de de, uydurduğun kılıf tam olsun.   Yine, sayın Kerimoğlu, Bakırköy Gezi Millet Parkı’nda yurt bulamadıkları için eylem yapan gençlerimizi ziyaret ederek, ‘Bakırköy Belediye Başkanlığı’nın halka ve gençlere ait olduğunu, onları seve seve konuk edeceğini’ ifade etmiş. Peki, ziyareti sırasında yanında kimler vardı dersiniz? Beyoğlu’nda restoran-cafeleri olan milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve eski CHP Bakırköy Gençlik Kolları Başkanı ve şimdi CHP Bakırköy ilçe yöneticisi olan Gizem Başaran. Bu arkadaşlar orada Bakırköy Belediye Başkanına, ‘Sayın Başkan, madem öğrencileri bu kadar çok düşünüyordunuz, Yurtkur ücreti 320 tl. iken, belediyenize ait öğrenci yurdunun ücreti 800 Tl. olsun diye önerge veren siz değil misiniz? Hatta bu önergenizi, AK Partili belediye meclis üyesi Suat Karaçorlu’nun, ‘bu rakam öğrenciler için vicdansızlıktır’ diyerek itirazları üzerine, istemeyerek de olsa fiyatı 600 Tl. ye çekmediniz mi? Bizde sizin bu fahiş yurt ücreti talebinize parti olarak sadece seyirci kalmakla yetindik,’ diyemediniz mi? Hatta, ‘sokakta kalan arkadaşlarımızı belediyenizin ukdesindeki cemevine geçici olarak yerleştirelim’ diye teklif götüremediniz mi? Ben sayın Kerimoğlu’nun öğrencilere, ‘sizi seve seve konuk ederiz’ söylemini, siz samimiyetsizlere rağmen yine de ‘samimi’ buluyorum.