Reklam kod içeriği yüklenmemiş.
Reklam kod içeriği yüklenmemiş.

UNUTMA Muharrem İNCE, 3 Yanlış 1 Doğruyu Götürür !!

GÜNDEM 29.09.2020 - 13:21, Güncelleme: 29.08.2022 - 15:26
 

UNUTMA Muharrem İNCE, 3 Yanlış 1 Doğruyu Götürür !!

Muharrem İnce, kendini CHP’nin mevcut anlayışının dışında tutarak “fikirlerim farklı” mesajını çok net verdi. Türkiye’nin son 20 yılda yaşadığı değişim ile CHP ne geçmiş ideolojileriyle ne de mevcut yeni yapısıyla Türkiye için umut olamıyordu. Bu girdap içinde kalmamak ve yeni bir yol açmak doğruydu.
“Bir ayağı Pensilvanya bir ayağı Kandil bir ayağı Brüksel olmayacak.” Diyerek de çok doğru bir çıkış yaptı. Arkasında kimsenin olmayacağını söylerken, “bana bulaşmayın” ben bağımsız yürüyeceğim dedi. Bu tabi kimilerini rahatsız etti. Bu lafı üzerine alınanlar çıktı. Yarası olan gocunur misali Muharrem İnce’nin bu mesajı da yerine gitti.   “Vazgeçecek değilim, 30 aldım 51’e çıkartacağım.” Dedi. Doğruydu. İnançlı ve iddialı olduğunu göstermek, özellikle son 20 yılda Muharrem İnce ve Ekrem İmamoğlu hariç kimseyi iddialı görmeyen CHP seçmenini umutlandırdı. Muharrem İnce çıkışının başladığı ilk günden itibaren 3 doğrusu ile hemen anketlerde 7-8 bandına yerleşmişti bile. 1 ile başlayanların iktidar iddiası olan siyasi hayatımızda Muharrem İnce ana muhalefet koltuğuna doğru emin adımlarla ilerliyordu ki;   Pandemi döneminde Sivas’ta miting yapmaya karar verdi. Üstelik henüz sadece CHP seçmenlerince destek alıyorken. Belki bunu 2 Yıl sonra yapsa farklı bir hava yaratabilirdi ama şimdi çok yanlış zamandı. Bu hata yetmiyormuş gibi, otobüsün üstüne çıktı ve Atatürkçülük vurgusu yaptı. Muharrem İnce’nin Atatürkçü olmadığını düşünen biri mi var? Tabi ki hayır. Fakat son dönemlerde CHP içindeki Atatürkçülük tartışmalarından prim almaya kalktı. GEREK YOKTU. Muharrem İnce zaten varlığı ile Atatürkçülüğü devam ettireceği gerçeği ortada dururken bunu dillendirerek ESKİ CHP imajı vermiş oldu. “Muharrem İnce acaba umut olur mu?” diye bekleyenlere “eski CHP” seslendirmesiyle cevap verdi. Sivas gezisi artık SİVAS KATLİAMINA dönüşmüştü. Otobüsün üstüne çıkıp CHP’nin yaptığı muhalefetin biraz daha sertini yaptı ve sadece Ak Parti hükümetine yüklendi. Ne yapacağını hiç söylemedi. Hareketinde kimler olacak kimler olmayacak diye uzun uzun anlattı. Fakat “yeni Özal” beklentisinde olanlar ise; bir MANİFESTO bekleyedurdu. Ortada bir Manifesto yoktu. Ortada ideolojisinin köşeleri yoktu. Ortada Türkiye planlaması yoktu. İşte bunların bütünü büyük bir yanlıştı.   Hepimiz biliyoruz artık 3 yanlış 1 doğruyu götürür.   Muharrem İnce parti kuracak dedikodusu bile anketlerde 7-8 bandında yer alırken başlattığı hareket anketlerde düşüşüne sebep oldu. Beklenti büyük olunca çıkışların da buna göre olması gerekirdi.   Burada sorunun temelini aslında iyi görmek gerekiyor. Bu yazımda amacım yermek değil uyarmak. Türkiye’yi biz bu şekilde yöneteceğiz diyor. Baktığımızda Yeni seçim ve rejim değişikliği ile gerçek demokrasiyi oturtmak zaten pek mümkün görünmüyor. Bir Cumhurbaşkanı seçiyoruz. Cumhurbaşkanı kabineyi kendi başına karar vererek belirleyince Otokrasi, CHP gibi 10 yıldır aynı ekip ile devam eden bir parti adayı kazanırsa Oligarşi, Muharrem İnce gibi ekibi sadece akademisyenlerden oluşan bir aday kazanırsa Teknokrasi olur. Muharrem İnce sistemi aslında iyi çözmüş ama çıktığı yolda yanına siyasetçi almaz ise Sivas gibi bir hezimet daha yaşar. Burası Japonya değil, halkın konuşmaya konuştuklarının karşılık bulmasına, karşılık bulduğunu görmeye ihtiyacı var. Ak Parti 18 yıldır bu strateji ile kaldı. Bu stratejiyi uygulamaya en yakın muhalefet lideri Muharrem İnce ama o da 2018’de yanlış yaptığını düşünerek stratejisini değiştirmeye gidiyor. Halbuki 2018’de halka inmesi dinlemesi ve karşılık vermesi doğruydu YETERLİ DEĞİLDİ. Yolunu değiştirmek değil 2018’deki yoluna ekstraları katması gerekir. Ancak bu sayede CHP seçmeni hariç diğer seçmenlerden de destek alabilir.
Muharrem İnce, kendini CHP’nin mevcut anlayışının dışında tutarak “fikirlerim farklı” mesajını çok net verdi. Türkiye’nin son 20 yılda yaşadığı değişim ile CHP ne geçmiş ideolojileriyle ne de mevcut yeni yapısıyla Türkiye için umut olamıyordu. Bu girdap içinde kalmamak ve yeni bir yol açmak doğruydu.

“Bir ayağı Pensilvanya bir ayağı Kandil bir ayağı Brüksel olmayacak.” Diyerek de çok doğru bir çıkış yaptı. Arkasında kimsenin olmayacağını söylerken, “bana bulaşmayın” ben bağımsız yürüyeceğim dedi. Bu tabi kimilerini rahatsız etti. Bu lafı üzerine alınanlar çıktı. Yarası olan gocunur misali Muharrem İnce’nin bu mesajı da yerine gitti.

 

“Vazgeçecek değilim, 30 aldım 51’e çıkartacağım.” Dedi. Doğruydu. İnançlı ve iddialı olduğunu göstermek, özellikle son 20 yılda Muharrem İnce ve Ekrem İmamoğlu hariç kimseyi iddialı görmeyen CHP seçmenini umutlandırdı.

Muharrem İnce çıkışının başladığı ilk günden itibaren 3 doğrusu ile hemen anketlerde 7-8 bandına yerleşmişti bile. 1 ile başlayanların iktidar iddiası olan siyasi hayatımızda Muharrem İnce ana muhalefet koltuğuna doğru emin adımlarla ilerliyordu ki;

 

Pandemi döneminde Sivas’ta miting yapmaya karar verdi. Üstelik henüz sadece CHP seçmenlerince destek alıyorken. Belki bunu 2 Yıl sonra yapsa farklı bir hava yaratabilirdi ama şimdi çok yanlış zamandı. Bu hata yetmiyormuş gibi, otobüsün üstüne çıktı ve Atatürkçülük vurgusu yaptı. Muharrem İnce’nin Atatürkçü olmadığını düşünen biri mi var? Tabi ki hayır. Fakat son dönemlerde CHP içindeki Atatürkçülük tartışmalarından prim almaya kalktı. GEREK YOKTU. Muharrem İnce zaten varlığı ile Atatürkçülüğü devam ettireceği gerçeği ortada dururken bunu dillendirerek ESKİ CHP imajı vermiş oldu. “Muharrem İnce acaba umut olur mu?” diye bekleyenlere “eski CHP” seslendirmesiyle cevap verdi. Sivas gezisi artık SİVAS KATLİAMINA dönüşmüştü. Otobüsün üstüne çıkıp CHP’nin yaptığı muhalefetin biraz daha sertini yaptı ve sadece Ak Parti hükümetine yüklendi. Ne yapacağını hiç söylemedi. Hareketinde kimler olacak kimler olmayacak diye uzun uzun anlattı. Fakat “yeni Özal” beklentisinde olanlar ise; bir MANİFESTO bekleyedurdu. Ortada bir Manifesto yoktu. Ortada ideolojisinin köşeleri yoktu. Ortada Türkiye planlaması yoktu. İşte bunların bütünü büyük bir yanlıştı.

 

Hepimiz biliyoruz artık 3 yanlış 1 doğruyu götürür.

 

Muharrem İnce parti kuracak dedikodusu bile anketlerde 7-8 bandında yer alırken başlattığı hareket anketlerde düşüşüne sebep oldu. Beklenti büyük olunca çıkışların da buna göre olması gerekirdi.

 

Burada sorunun temelini aslında iyi görmek gerekiyor. Bu yazımda amacım yermek değil uyarmak.

Türkiye’yi biz bu şekilde yöneteceğiz diyor. Baktığımızda Yeni seçim ve rejim değişikliği ile gerçek demokrasiyi oturtmak zaten pek mümkün görünmüyor. Bir Cumhurbaşkanı seçiyoruz. Cumhurbaşkanı kabineyi kendi başına karar vererek belirleyince Otokrasi, CHP gibi 10 yıldır aynı ekip ile devam eden bir parti adayı kazanırsa Oligarşi, Muharrem İnce gibi ekibi sadece akademisyenlerden oluşan bir aday kazanırsa Teknokrasi olur.

Muharrem İnce sistemi aslında iyi çözmüş ama çıktığı yolda yanına siyasetçi almaz ise Sivas gibi bir hezimet daha yaşar. Burası Japonya değil, halkın konuşmaya konuştuklarının karşılık bulmasına, karşılık bulduğunu görmeye ihtiyacı var. Ak Parti 18 yıldır bu strateji ile kaldı. Bu stratejiyi uygulamaya en yakın muhalefet lideri Muharrem İnce ama o da 2018’de yanlış yaptığını düşünerek stratejisini değiştirmeye gidiyor. Halbuki 2018’de halka inmesi dinlemesi ve karşılık vermesi doğruydu YETERLİ DEĞİLDİ.

Yolunu değiştirmek değil 2018’deki yoluna ekstraları katması gerekir. Ancak bu sayede CHP seçmeni hariç diğer seçmenlerden de destek alabilir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tekhabergazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.