Reklam kod içeriği yüklenmemiş.
Reklam kod içeriği yüklenmemiş.

TÜRK DÜNYASINDA YAZI BİRLİĞİ BOZULMASIN...

GÜNDEM 08.02.2021 - 11:59, Güncelleme: 29.08.2022 - 15:26
 

TÜRK DÜNYASINDA YAZI BİRLİĞİ BOZULMASIN...

Prof. Kemal Üçüncü Kazakistan Alfabesi Konusunda yetkilileri UYARDI!
100 yıl içerisinde üç kez alfabe değiştiren Kazakistan Türkleri 2017 yılında Nursultan Nazarbayev önderliğinde almış oldukları stratejik bir kararla yeniden Latin alfabesine geçme sürecini başlattılar. Süreç içerisinde pek çok alfabe taslağı gündeme geldi. Alfabe değişimi her şeyden önce stratejik önemi olan siyasi ve kültürel bir reformdur. Sembolik bir anlamı vardır. Bu yönüyle tek başına çok önemli bir adımdır. Bu önemli adımın nitelikli bir teknik düzenleme ile beraber yürümesi son derece büyük önem arz etmektedir. Söz konusu kararla Kazakistan yeniden 1926 Bakü Türkoloji kurultayı perspektifine uygun olarak bütün Türk devletleri ve boylarıyla ortak bir alfabede iletişim kurma, Türk kültür havzasında kültürel iletişimi artırma seçeneğine yönelmiştir. Gelinen noktada uluslararası Türkoloji camiasından yeni Kazakistan Latin alfabesi hakkındaki görüşleri ve ikazları değerlendirmenin böylesi önemli bir reforma ışık tutacağını düşünmekteyim. Bu anlamda değerli hocalarımızdan “Kazakistan’ın Latin alfabesine geçiş sürecini değerlendirmelerini ve görülen aksaklıkları ve eksiklikleri tahlil etmelerini istedik”. Görüşleri, Türk dünyası kamuoyunun ve Türkologların görüşlerine sunuyorum: "BUNUN EN KÖTÜ ÖRNEĞİ..." Prof. Dr. Erden Kajıbek – Kazakistan Bilimler Akademisi Toplumsal ve Fen Bilimleri Dairesinin Bşk., Ahmet Baytursun Dil Bilimi Enstitüsü Türkoloji ve Altaistik Bölümü Bşk., Uluslararası Türkoloji Mrk. Bşk.: “Bunu saha uzmanı olarak söylemek istiyorum. Hangi Türk Dili olursa olsun Latin Alfabesine geçme çalışması ya da süreci çoktandır çözümünü bulan iş sayılır. Günümüzdeki söylentiler bilimsel polemik değildir, çünkü bilim adamları tarafından tüm mesele çözümünü bulmuş, zaten tartışacak yönü de kalmamıştır. 1991 yılında Kazak, Azerbaycan, Özbek, Tatar, Uygur Kırgız, Türkmen, Tatar, Başkurt, Kırımlı (Kırım Tatarı), Karaçay-Balkar, Çuvaş, Gagauz, Nogay, Kumuk ve diğer Türk ülke ve topluluklarından gelen bilim adamları 34 harften oluşan Umumi Türk Alfabesini kabul etmiş, bütün Türk Dillerinde karşılanabilecek seslere özel ve ayrı harfleri ortaklaşa ve anlaşarak tespit etmişlerdi. 2-3 yıl önce bu önemli ve tarihi toplantının ikincisi gerçekleşmiştir. Bu toplantıya da bütün Türk ülkelerinden delegeler katılarak ilk toplantıda kabul edilen 34 harfli alfabeni doğrulamış ve benimsemişlerdir. Buralarda belirtilmesi gereken husus, günümüz bazı Türk ülkelerindeki Yeni Latin Alfabesine geçiş aşamasında gözüken bütün tartışmaların bilime, bilimsel araştırmaya hiçbir şekilde alaka göstermemesidir. Tartışmayla polemiğin ana nedeni siyasettedir. Bunun en kötü örneğini Kazakistan’da yürürlüğe giren Dil Reformu adına çalışma göstermektedir. Kazakistan’daki Parlamento, daha sonra Kazakistan Cumhurbaşkanı imzasıyla iki kere onaylanan Kazak Latin Alfabelerinin hepsi siyasi bir üründür. Yani altını çizerek söylemek istiyorum, bu alfabeler bilimsel araştırmaya, bilim adamlarına hiç ilgisi yoktur. Bizim şansımıza göre Kazakistan’ın İlk Cumhurbaşkanı, Elbası Nursultan Nazarbayev, günümüz Cumhurbaşkanımız Saygıdeğer Kasım-Jomart Tokayev Kazak toplumunun sesine duyarlılıklarını göstererek, sunulan alfabe türlerini hep yenilendirmeye geri göndermişledir. Böylece dün, yeni Kazak Latin Alfabesinin 4. versiyonunun meydana gelmesine şahit olduk. Ben bu alfabenin daha önceleri sunulan versiyonlara göre yüzde 95 şeklinde yenilendiğini fark ettim. Yani bahsettiğimiz 34 harfli alfabenin çoğunu bu versiyonda rastlamış olduk. Bunlar – Ü-ü, Ö-ö, Ş-ş harfleri olup, eskide UE-ue, OE-oe, SH-sh şeklinde, daha öncesi bitişik U’-u’, O’-o’, S’-s’ gibi tuhaf işaretler türünde sunulanın harflerin yerini almıştır. Bunu iyi bir gelişmedir, diyebiliriz. Ama yine de son versyonda yanlışlıklar ve düpedüz hatalar az olsa bile, bunlar Umumi Türk Alfabesine ve kurallarına fazlasıyla ters düşmektedir. Örnekleyecek olursak şöyledir: Örneğin, [і] sesinin karşılığını I-ı ile veriyorlar, bu da Kazakçadaki bil, iri, kirli, ilmek gibi kelimeleri bıl, ırı, kırlı, ılmek şeklinde yazıyor olacak demektir. Bence bu bir bilgisizliktir. Açıkça görülen hatadır. Y-y harfiyle [ı] sesini, İ-i harfleriyle de [у] sesini vermek istiyorlar, son yani 4. Kazak Latin Alfabe yazarları. Bu demek Kazakça’daki ay, aygır, ayası, aydın, iyi, sayın kelimeler ai [ay], aigyr [aygır], aiasy [ayası], aidyn [aydın], ıiı [iyi], saiyn [sayın] şeklinde yazılacak demek oluyor. Bu da bir hatadır, yanlışlık göz önündedir. Bunun gibi eksileri kabul edemeyiz. Benzeri yapay değişim ve hataların maksadı bellidir, Yeni Kazak Latin Alfabesinin 4. versiyonu Rus Dili şartlarına göre ayarlanmıştır ve günümüz, yani eski Kazak imla kuralları çerçevesindeki imla kurallarını tekrarlamaktadır. Böylece Rus Diline dayalı imla kurallarını 4. versiyon Kazak Latin Alfabesine mekanik, yani moto mot şekilde devretmiş bulunmaktadır. ENDİŞE GETİRİYOR Örneğin, Kıpçak Türkçesi, bizzat Kazakça’daki ünsüz [w] sesiyle söylenen kelimeleri Anadolu Türkleri dağ, tuğ derler. Kazaklar taw, tuw der. Türkiye Türkçesindeki dağında, tuğunda kelimeleri Kazakça’da tawında, tuwunda şeklini alır. Bu kelime yazılışında tawında olup, söyleyişinde tawunda şeklindedir. Benzeri söyleyişler Rusça’da [w] sesi olmadığından dolayı, duruma göre hem ünlü [u] ile (Aktau) hem de ünsüz [v] ile Kökçetav şeklinde görünür, yani yeni Latin Alfabesinin 4. versiyonu bu hali motomot aktarmış durumundadır. Bununla kalmayip[w] ile yazılması gereken kelimeleri Rusçadaki [u] harfi ile biten kelimelerle aynı şekle sokarak tawında sözcüğü gibi yazıları tauında deyip yazmaları endişe getirmektedir. Burada Kiril Kazakçasına has imla kurallarına da ters düşerek, örneğin tuğ / tuw yazılışında olduğu gibi, kelime sonundaki iki sesli ve ünsüz harfleri, yani -uw’ı Rusça’ya uydurarak bir tek harfle yazmayı öneriyorlar: tuw olması gereken yere basit veya kısa tu şeklini kullanıyorlar. Yeni Kazak Latin Alfabesindeki benzeri eksiler maalesef az değildir. Buna özellikle dikkat etmenizi istiyorum. Bundan dolayı son alfabemiz yine de geliştirilmeli, kendine has Kazaklı çehresini bulmalıdır. Bunu hep duyurmakta ve devamlı hatırlatmaktayız. Bu durumu kardeş ülkelerdeki değerli meslektaşlarımız bilmeli ve haberdar olmalıdır, diye düşünüyorum. "TÜRK DÜNYASINDA YAZI BİRLİĞİNİ BOZACAK BİR NOKTA" Prof. Dr. Bilgehan Atsız Gökdağ, Kırıkkale Üniversitesi Edebiyat Fak. TDE Böl. Öğretim Üyesi, [KARAM Bşk.]: Kazakistan’da 28 Ocak 2021’de Başbakan Askar Mamin, Latin esaslı yeni Kazak Alfabesi taslağının kabul edildiğini açıkladı. 40 civarında taslak arasından seçilen 28 farklı sese karşılık 31 harfli alfabe bir önceki taslakta yer alan aksan işaretlerine yer vermemiştir. Kazakça’da olmayan c, x, w harflerinin yabancı dilden alınan kelimelerde yazılacağını taslaktan anlıyoruz. Ayrıca, kiım (kiyim), su (suw), kiu (kiyüw) gibi kelimelerin yazımında görülen i ve u harfleri iki sese bir harf karşılığı olarak kullanıldığından bazı sorunlara yol açacağı görülmektedir. Ayrıca, taslakta y (ye) karşılığı olarak i harfinin kullanımı Türk dünyasında yazı birliğini bozacak bir noktadır.  Kazakistan’da bugüne kadar kişi ve kurumların önerdiği 500 civarında alfabe taslağı bulunmaktadır. Bu taslaklar içinde en makul ve bilimsel olanı Dil Bilimi Enstitüsünce 3 Ekim 2018’de açıklanan ve Türk Dünyası Ortak Komisyonun’da 1991 yılında kabul edilen 34 harfli ortak Türk alfabesinin esas alınarak hazırlanan “a-b-c (ç)-d- ä-e-f-g-ğ-h-ı-i-j-k-q-l-m-n-ŋ-o-ö-p-r-s-ş-t-w-v-y-z” harflerinden oluşan alfabedir. Geçtiğimiz günlerde açıklanan alfabe ile 2018’de hazırlanan alfabeden farklı olarak 34 Harfli Ortak Türk alfabesinden uzaklaşılmıştır. Bu durumu önceki alfabeyi hazırlayanlar arasında bulunan Dilbilim Enstitüsünün eski başkanı Prof. Dr. Erden Kajıbekov dile getirmektedir. Kajıbekov; “…yeni alfabe taslağının kendi önerdiği versiyona (Ortak Türk Alfabesinden harflerin alınması) yüzde 95 oranında yaklaştığına ancak 5’lik kısmının yanlışlığına dikkati çeker” ilerleyen dönemde bu küçük hataların doğruları da bozacağını ifade etmiştir. Yeni Latin versiyonunda bazı kelimelerin yazılışına bakıldığında Türk dünyasında yazı birliğine büyük zarar verecek kullanımların olduğu görülür. Kazakça’daki bazı kelimelerin yeni Latin alfabesindeki yazımının Latin alfabesi kullanan diğer Türk dillerinden oldukça uzaklaştığını gösteren birkaç örnek: Kıymak anlamındaki qıyuw kelimesi yeni alfabe taslağına göre qiu şeklinde yazılacaktır. Aynı kelime Türkiye ve Gagauz Türkçesinde kıyuv, Azerbaycan ve Özbek Türkçesinde qıyuv, Türkmen Türkçesinde ise kyýuw şeklinde yazılmaktadır. Aynı durum giymek anlamındaki kiyüw kelimesinde de görülür. Kiu biçiminde yazılacak olan kelimenin yazımı Türkiye,  Gagauz,  Azerbaycan Türkçelerinde kiyüv, Özbek Türkçesinde kiyuv ve Türkmen Türkçesinde kiýüw şeklindedir. Türkçülük ve Yeni Avrasyacılık teorisinin devlet siyaseti anlamında önde gelen uygulayıcılarından Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın Nursultan Nazarbayev’in himayesinde hazırlanan Turan Atlası’nı [Atlas Turanna Starinnıh Kartah (Eski Haritalarda Turan Atlası),Moskova - Almatı 2008] ve bazı Kazak Türkologların oluşturduğu Turan Dil Birliği Teorisi (Tüymebayev, Egerov2009:13-14), Kazakistan’da Türkoloji bağlantılı devlet siyasetine yönelik örneklerden ikisidir. Bu bağlamda, Türk dünyasında bütünleşmenin en önemli araçlarından biri olan Latin alfabesinin Kazakistan’da kabulüyle Nazarbayev ve onun izinden giden yeni cumhurbaşkanı Tokayev tarihî görevlerinden birini daha yerine getirecektir. Latin alfabesine geçiş Ortak Türk Dili hedefleri için önemli bir adım olmuştur. Bu gelişmelerin yanı sıra, Türk dünyasının gözü Türkiye Cumhuriyeti'nin atacağı adımlara çevrilmiştir. Türkiye, Türk dünyasındaki gelişmelere karşı hazır olmak zorundadır. Bunun için vakit geçirilmeden bu sahada araştırmalar yapacak uzmanların yetiştirilmesi gerekmektedir. Dünyadaki ve Türk nüfusunun yaşadığı yerlerdeki gelişmelerin ışığı altında millî stratejinin ne olduğu ortaya konulmalıdır. Bilgisayar alanında gördüğümüz çok hızlı gelişmeler Latin alfabesine geçme yönünde bütün Türkleri harekete geçirmelidir. 28 Ocak 2021 Tarihli Kazak Latin Alfabesi Taslağı: “TEK BİR HARFTE…” Prof.Dr. Timur Kocaoğlu, Michigan State University, James Madison College: “Yalnızca tek bir harfte düzeltme yapılması gerekir! Y harfi konmamış, onun yerine büyük İ konmuş, sözcük içindeki ve sonundaki y ünsüz sesleri için: Abay yerine Abai yazılıyor! Zaten Kazakça’da söz başlarındaki y ünsüz sesi j iledir, yol: jol gibi, ancak sözcük içinde ve sonunda y harfi gereklidir.” “ORTAK OLMASI OLUMLU” Prof. Dr. Ahmet Buran, Fırat Üniversitesi Edebiyat Fak. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü: “Önceki taslaklar göre oldukça iyi. Sadece ı'nın y ile gösterilmesi, küçük ı harfinin i ve w'nin ū ile gösterilmesi sorunlu. Daha önce tavsiye edilen ortak alfabede Q, damak n'si ve ä var idi. Dolayısıyla tek işaret tek ses düşünülmesi ve büyük bölümümün bizim ile de ortak olması olumlu.” HATIRLATMA SORUMLULUĞU VAR Sonuç: Kazakistan Latin Alfabesinin uygulanışı sürecinde ortaya çıkabilecek sorunları önceden öngörerek gidermeye dönük bu bilimsel ikazların siyaset adamları tarafından dikkate alınarak uygulanması son derece büyük önem arz etmektedir. Türk dünyası bilim insanlarının ortak mutabakatla 1991 yılında Marmara Üniversitesi’ndeki sempozyumda geliştirdikleri “34 harfli çerçeve alfabe” Türk dilinin bütün lehçelerinin yazımı için referans alınabilecek bir niteliğe sahiptir. Bu öneri aynı zamanda 1926 Bakü Türkoloji Kurultayı'nın ufkunu paylaşır. Rusların Türk dünyasını işgalinin ardından İlmisky’nin Kiril alfabesini versiyonlaştırarak ortak Türk yazı dilini darmadağın ediş sürecindeki tecrübeyi Türkologların, bilim insanlarının siyaset adamlarına hatırlatma sorumluluğu vardır. Bugün Latin alfabesine geçiş sürecinde aynı şeyi bağımsız Türk devletleri –dar siyasi analizlere dayalı olarak- kendi elleriyle yapmamalıdır. Bu bağlamda Türk Keneşi ve Türk Dil Kurumunun, Sayın Cumhurbaşkanının, basın yayın kuruluşlarımızın özendirici ve yapıcı desteklerinin son derece önemli olduğunu belirtmek isterim. Prof. Dr. Kemal Üçüncü Kaynak: Odatv.com
Prof. Kemal Üçüncü Kazakistan Alfabesi Konusunda yetkilileri UYARDI!

100 yıl içerisinde üç kez alfabe değiştiren Kazakistan Türkleri 2017 yılında Nursultan Nazarbayev önderliğinde almış oldukları stratejik bir kararla yeniden Latin alfabesine geçme sürecini başlattılar. Süreç içerisinde pek çok alfabe taslağı gündeme geldi. Alfabe değişimi her şeyden önce stratejik önemi olan siyasi ve kültürel bir reformdur. Sembolik bir anlamı vardır. Bu yönüyle tek başına çok önemli bir adımdır. Bu önemli adımın nitelikli bir teknik düzenleme ile beraber yürümesi son derece büyük önem arz etmektedir. Söz konusu kararla Kazakistan yeniden 1926 Bakü Türkoloji kurultayı perspektifine uygun olarak bütün Türk devletleri ve boylarıyla ortak bir alfabede iletişim kurma, Türk kültür havzasında kültürel iletişimi artırma seçeneğine yönelmiştir. Gelinen noktada uluslararası Türkoloji camiasından yeni Kazakistan Latin alfabesi hakkındaki görüşleri ve ikazları değerlendirmenin böylesi önemli bir reforma ışık tutacağını düşünmekteyim. Bu anlamda değerli hocalarımızdan “Kazakistan’ın Latin alfabesine geçiş sürecini değerlendirmelerini ve görülen aksaklıkları ve eksiklikleri tahlil etmelerini istedik”. Görüşleri, Türk dünyası kamuoyunun ve Türkologların görüşlerine sunuyorum:

"BUNUN EN KÖTÜ ÖRNEĞİ..."

Prof. Dr. Erden Kajıbek – Kazakistan Bilimler Akademisi Toplumsal ve Fen Bilimleri Dairesinin Bşk., Ahmet Baytursun Dil Bilimi Enstitüsü Türkoloji ve Altaistik Bölümü Bşk., Uluslararası Türkoloji Mrk. Bşk.:

“Bunu saha uzmanı olarak söylemek istiyorum. Hangi Türk Dili olursa olsun Latin Alfabesine geçme çalışması ya da süreci çoktandır çözümünü bulan iş sayılır. Günümüzdeki söylentiler bilimsel polemik değildir, çünkü bilim adamları tarafından tüm mesele çözümünü bulmuş, zaten tartışacak yönü de kalmamıştır. 1991 yılında Kazak, Azerbaycan, Özbek, Tatar, Uygur Kırgız, Türkmen, Tatar, Başkurt, Kırımlı (Kırım Tatarı), Karaçay-Balkar, Çuvaş, Gagauz, Nogay, Kumuk ve diğer Türk ülke ve topluluklarından gelen bilim adamları 34 harften oluşan Umumi Türk Alfabesini kabul etmiş, bütün Türk Dillerinde karşılanabilecek seslere özel ve ayrı harfleri ortaklaşa ve anlaşarak tespit etmişlerdi.

2-3 yıl önce bu önemli ve tarihi toplantının ikincisi gerçekleşmiştir. Bu toplantıya da bütün Türk ülkelerinden delegeler katılarak ilk toplantıda kabul edilen 34 harfli alfabeni doğrulamış ve benimsemişlerdir.

Buralarda belirtilmesi gereken husus, günümüz bazı Türk ülkelerindeki Yeni Latin Alfabesine geçiş aşamasında gözüken bütün tartışmaların bilime, bilimsel araştırmaya hiçbir şekilde alaka göstermemesidir. Tartışmayla polemiğin ana nedeni siyasettedir. Bunun en kötü örneğini Kazakistan’da yürürlüğe giren Dil Reformu adına çalışma göstermektedir. Kazakistan’daki Parlamento, daha sonra Kazakistan Cumhurbaşkanı imzasıyla iki kere onaylanan Kazak Latin Alfabelerinin hepsi siyasi bir üründür. Yani altını çizerek söylemek istiyorum, bu alfabeler bilimsel araştırmaya, bilim adamlarına hiç ilgisi yoktur. Bizim şansımıza göre Kazakistan’ın İlk Cumhurbaşkanı, Elbası Nursultan Nazarbayev, günümüz Cumhurbaşkanımız Saygıdeğer Kasım-Jomart Tokayev Kazak toplumunun sesine duyarlılıklarını göstererek, sunulan alfabe türlerini hep yenilendirmeye geri göndermişledir. Böylece dün, yeni Kazak Latin Alfabesinin 4. versiyonunun meydana gelmesine şahit olduk.

Ben bu alfabenin daha önceleri sunulan versiyonlara göre yüzde 95 şeklinde yenilendiğini fark ettim. Yani bahsettiğimiz 34 harfli alfabenin çoğunu bu versiyonda rastlamış olduk. Bunlar – Ü-ü, Ö-ö, Ş-ş harfleri olup, eskide UE-ue, OE-oe, SH-sh şeklinde, daha öncesi bitişik U’-u’, O’-o’, S’-s’ gibi tuhaf işaretler türünde sunulanın harflerin yerini almıştır. Bunu iyi bir gelişmedir, diyebiliriz.

Ama yine de son versyonda yanlışlıklar ve düpedüz hatalar az olsa bile, bunlar Umumi Türk Alfabesine ve kurallarına fazlasıyla ters düşmektedir. Örnekleyecek olursak şöyledir:

Örneğin, [і] sesinin karşılığını I-ı ile veriyorlar, bu da Kazakçadaki bil, iri, kirli, ilmek gibi kelimeleri bıl, ırı, kırlı, ılmek şeklinde yazıyor olacak demektir. Bence bu bir bilgisizliktir. Açıkça görülen hatadır.

Y-y harfiyle [ı] sesini, İ-i harfleriyle de [у] sesini vermek istiyorlar, son yani 4. Kazak Latin Alfabe yazarları. Bu demek Kazakça’daki ay, aygır, ayası, aydın, iyi, sayın kelimeler ai [ay], aigyr [aygır], aiasy [ayası], aidyn [aydın], ıiı [iyi], saiyn [sayın] şeklinde yazılacak demek oluyor. Bu da bir hatadır, yanlışlık göz önündedir. Bunun gibi eksileri kabul edemeyiz.

Benzeri yapay değişim ve hataların maksadı bellidir, Yeni Kazak Latin Alfabesinin 4. versiyonu Rus Dili şartlarına göre ayarlanmıştır ve günümüz, yani eski Kazak imla kuralları çerçevesindeki imla kurallarını tekrarlamaktadır. Böylece Rus Diline dayalı imla kurallarını 4. versiyon Kazak Latin Alfabesine mekanik, yani moto mot şekilde devretmiş bulunmaktadır.

ENDİŞE GETİRİYOR

Örneğin, Kıpçak Türkçesi, bizzat Kazakça’daki ünsüz [w] sesiyle söylenen kelimeleri Anadolu Türkleri dağ, tuğ derler. Kazaklar taw, tuw der. Türkiye Türkçesindeki dağında, tuğunda kelimeleri Kazakça’da tawında, tuwunda şeklini alır. Bu kelime yazılışında tawında olup, söyleyişinde tawunda şeklindedir. Benzeri söyleyişler Rusça’da [w] sesi olmadığından dolayı, duruma göre hem ünlü [u] ile (Aktau) hem de ünsüz [v] ile Kökçetaşeklinde görünür, yani yeni Latin Alfabesinin 4. versiyonu bu hali motomot aktarmış durumundadır. Bununla kalmayip[w] ile yazılması gereken kelimeleri Rusçadaki [u] harfi ile biten kelimelerle aynı şekle sokarak tawında sözcüğü gibi yazıları tauında deyip yazmaları endişe getirmektedir. Burada Kiril Kazakçasına has imla kurallarına da ters düşerek, örneğin tuğ / tuw yazılışında olduğu gibi, kelime sonundaki iki sesli ve ünsüz harfleri, yani -uw’ı Rusça’ya uydurarak bir tek harfle yazmayı öneriyorlar: tuw olması gereken yere basit veya kısa tu şeklini kullanıyorlar.

Yeni Kazak Latin Alfabesindeki benzeri eksiler maalesef az değildir. Buna özellikle dikkat etmenizi istiyorum.

Bundan dolayı son alfabemiz yine de geliştirilmeli, kendine has Kazaklı çehresini bulmalıdır. Bunu hep duyurmakta ve devamlı hatırlatmaktayız. Bu durumu kardeş ülkelerdeki değerli meslektaşlarımız bilmeli ve haberdar olmalıdır, diye düşünüyorum.

"TÜRK DÜNYASINDA YAZI BİRLİĞİNİ BOZACAK BİR NOKTA"

Prof. Dr. Bilgehan Atsız Gökdağ, Kırıkkale Üniversitesi Edebiyat Fak. TDE Böl. Öğretim Üyesi, [KARAM Bşk.]:

Kazakistan’da 28 Ocak 2021’de Başbakan Askar Mamin, Latin esaslı yeni Kazak Alfabesi taslağının kabul edildiğini açıkladı. 40 civarında taslak arasından seçilen 28 farklı sese karşılık 31 harfli alfabe bir önceki taslakta yer alan aksan işaretlerine yer vermemiştir. Kazakça’da olmayan c, x, w harflerinin yabancı dilden alınan kelimelerde yazılacağını taslaktan anlıyoruz. Ayrıca, kiım (kiyim), su (suw), kiu (kiyüw) gibi kelimelerin yazımında görülen i ve u harfleri iki sese bir harf karşılığı olarak kullanıldığından bazı sorunlara yol açacağı görülmektedir. Ayrıca, taslakta y (ye) karşılığı olarak i harfinin kullanımı Türk dünyasında yazı birliğini bozacak bir noktadır. 

Kazakistan’da bugüne kadar kişi ve kurumların önerdiği 500 civarında alfabe taslağı bulunmaktadır. Bu taslaklar içinde en makul ve bilimsel olanı Dil Bilimi Enstitüsünce 3 Ekim 2018’de açıklanan ve Türk Dünyası Ortak Komisyonun’da 1991 yılında kabul edilen 34 harfli ortak Türk alfabesinin esas alınarak hazırlanan “a-b-c (ç)-d- ä-e-f-g-ğ-h-ı-i-j-k-q-l-m-n-ŋ-o-ö-p-r-s-ş-t-w-v-y-z” harflerinden oluşan alfabedir.

Geçtiğimiz günlerde açıklanan alfabe ile 2018’de hazırlanan alfabeden farklı olarak 34 Harfli Ortak Türk alfabesinden uzaklaşılmıştır. Bu durumu önceki alfabeyi hazırlayanlar arasında bulunan Dilbilim Enstitüsünün eski başkanı Prof. Dr. Erden Kajıbekov dile getirmektedir. Kajıbekov; “…yeni alfabe taslağının kendi önerdiği versiyona (Ortak Türk Alfabesinden harflerin alınması) yüzde 95 oranında yaklaştığına ancak 5’lik kısmının yanlışlığına dikkati çeker” ilerleyen dönemde bu küçük hataların doğruları da bozacağını ifade etmiştir.

Yeni Latin versiyonunda bazı kelimelerin yazılışına bakıldığında Türk dünyasında yazı birliğine büyük zarar verecek kullanımların olduğu görülür. Kazakça’daki bazı kelimelerin yeni Latin alfabesindeki yazımının Latin alfabesi kullanan diğer Türk dillerinden oldukça uzaklaştığını gösteren birkaç örnek: Kıymak anlamındaki qıyuw kelimesi yeni alfabe taslağına göre qiu şeklinde yazılacaktır. Aynı kelime Türkiye ve Gagauz Türkçesinde kıyuv, Azerbaycan ve Özbek Türkçesinde qıyuv, Türkmen Türkçesinde ise kyýuw şeklinde yazılmaktadır. Aynı durum giymek anlamındaki kiyüw kelimesinde de görülür. Kiu biçiminde yazılacak olan kelimenin yazımı Türkiye,  Gagauz,  Azerbaycan Türkçelerinde kiyüv, Özbek Türkçesinde kiyuv ve Türkmen Türkçesinde kiýüw şeklindedir.

Türkçülük ve Yeni Avrasyacılık teorisinin devlet siyaseti anlamında önde gelen uygulayıcılarından Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın Nursultan Nazarbayev’in himayesinde hazırlanan Turan Atlası’nı [Atlas Turanna Starinnıh Kartah (Eski Haritalarda Turan Atlası),Moskova - Almatı 2008] ve bazı Kazak Türkologların oluşturduğu Turan Dil Birliği Teorisi (Tüymebayev, Egerov2009:13-14), Kazakistan’da Türkoloji bağlantılı devlet siyasetine yönelik örneklerden ikisidir. Bu bağlamda, Türk dünyasında bütünleşmenin en önemli araçlarından biri olan Latin alfabesinin Kazakistan’da kabulüyle Nazarbayev ve onun izinden giden yeni cumhurbaşkanı Tokayev tarihî görevlerinden birini daha yerine getirecektir. Latin alfabesine geçiş Ortak Türk Dili hedefleri için önemli bir adım olmuştur.

Bu gelişmelerin yanı sıra, Türk dünyasının gözü Türkiye Cumhuriyeti'nin atacağı adımlara çevrilmiştir. Türkiye, Türk dünyasındaki gelişmelere karşı hazır olmak zorundadır. Bunun için vakit geçirilmeden bu sahada araştırmalar yapacak uzmanların yetiştirilmesi gerekmektedir. Dünyadaki ve Türk nüfusunun yaşadığı yerlerdeki gelişmelerin ışığı altında millî stratejinin ne olduğu ortaya konulmalıdır. Bilgisayar alanında gördüğümüz çok hızlı gelişmeler Latin alfabesine geçme yönünde bütün Türkleri harekete geçirmelidir.

28 Ocak 2021 Tarihli Kazak Latin Alfabesi Taslağı:

“TEK BİR HARFTE…”

Prof.Dr. Timur Kocaoğlu, Michigan State University, James Madison College:

“Yalnızca tek bir harfte düzeltme yapılması gerekir! Y harfi konmamış, onun yerine büyük İ konmuş, sözcük içindeki ve sonundaki y ünsüz sesleri için: Abay yerine Abai yazılıyor! Zaten Kazakça’da söz başlarındaki y ünsüz sesi j iledir, yol: jol gibi, ancak sözcük içinde ve sonunda y harfi gereklidir.”

“ORTAK OLMASI OLUMLU”

Prof. Dr. Ahmet Buran, Fırat Üniversitesi Edebiyat Fak. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü:

“Önceki taslaklar göre oldukça iyi. Sadece ı'nın y ile gösterilmesi, küçük ı harfinin i ve w'nin ū ile gösterilmesi sorunlu. Daha önce tavsiye edilen ortak alfabede Q, damak n'si ve ä var idi. Dolayısıyla tek işaret tek ses düşünülmesi ve büyük bölümümün bizim ile de ortak olması olumlu.”

HATIRLATMA SORUMLULUĞU VAR

Sonuç: Kazakistan Latin Alfabesinin uygulanışı sürecinde ortaya çıkabilecek sorunları önceden öngörerek gidermeye dönük bu bilimsel ikazların siyaset adamları tarafından dikkate alınarak uygulanması son derece büyük önem arz etmektedir. Türk dünyası bilim insanlarının ortak mutabakatla 1991 yılında Marmara Üniversitesi’ndeki sempozyumda geliştirdikleri “34 harfli çerçeve alfabe” Türk dilinin bütün lehçelerinin yazımı için referans alınabilecek bir niteliğe sahiptir. Bu öneri aynı zamanda 1926 Bakü Türkoloji Kurultayı'nın ufkunu paylaşır. Rusların Türk dünyasını işgalinin ardından İlmisky’nin Kiril alfabesini versiyonlaştırarak ortak Türk yazı dilini darmadağın ediş sürecindeki tecrübeyi Türkologların, bilim insanlarının siyaset adamlarına hatırlatma sorumluluğu vardır. Bugün Latin alfabesine geçiş sürecinde aynı şeyi bağımsız Türk devletleri –dar siyasi analizlere dayalı olarak- kendi elleriyle yapmamalıdır.

Bu bağlamda Türk Keneşi ve Türk Dil Kurumunun, Sayın Cumhurbaşkanının, basın yayın kuruluşlarımızın özendirici ve yapıcı desteklerinin son derece önemli olduğunu belirtmek isterim.

Prof. Dr. Kemal Üçüncü

Kaynak: Odatv.com

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tekhabergazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.