Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

KERİMOĞLU VE İNŞAAT LOBİSİ !

BAKIRKÖY 15.10.2020 - 11:23, Güncelleme: 29.08.2022 - 15:26
 

KERİMOĞLU VE İNŞAAT LOBİSİ !

Katar'lı Arapların TOKİ'den aldığı 125 dönümlük arazide hayata geçirdiği 70 metre yüksekliğindeki Sea Pearl projesiyle Ataköy sahilini “kapattı.” 250 bin metrekare inşaat hakkı olan arsaya tam 547 bin metrekare inşaat yapıldı. Turizm imarlı olmasına rağmen, 1401 konutun yer aldığı proje 2.7 milyar dolara satıldı…
Değerli okurlar; AK Parti iktidarında İstanbul betona dönüştü mü? Evet, dönüştü. Peki, İstanbul’un betonlaşmasında CHP’li belediyelerin hiç mi suçu yok? Var, hemde çok var, görmek isteyene… Bildiğiniz üzere, Cumhuriyet tarihinin ilk toplu konut projesi olan Ataköy, sahili ve anıtsal ağaçları ile İstanbul'un nadir yeşil alanlarından biriydi. Buradaki 412 dönümlük arazi, 2001 yılında TOKİ'ye devredildi. ‘Turizm alanı' ilan edilen arazi için otel, AVM ve benzeri fonksiyonlar tanımlandı. TOKİ araziyi parsellere ayırarak satışa çıkardı. İnşaat şirketleri turizm alanı olarak görünen arazilerde lüks konutlar yapmak için CHP'li Bakırköy Belediyesi'nin kapısını çaldı ve ruhsat aldı. Böylece Ataköy sahilindeki betonlaşmanın önü açıldı. Ataköy sahil yolundan geçerken, Bakırköy’ün sırtına hançer gibi saplanan rezidanslar-otel ve henüz yapımı devam eden özel hastanenin çirkinliği yüzünden mavi denizi görememenin üzüntüsünü yaşamayan kaç vicdansız vardır? Kuzey rüzgarlarını ve Sezen Aksu’nun ‘’Ah İstanbul İstanbul Olalı’’ şarkısında ki lodosu engelleyen sete isyan etmeyen kaç vicdansız vardır? Ataköy Mega Yat Limanı yapmak adına, 10 futbol sahası büyüklüğündeki denizi doldurulup balık yuvalarına zarar verilmesine, doğal yaşama müdahale edilmesine sessiz kalan kaç vicdansız vardır? Cevap veriyorum; Bakırköy genelinin yüzde 56’sı ve o kendini çok elit-entellektüel-çevreci zanneden Ataköylülerin yüzde 64’ü… Eğer Bakırköy Belediyesi, AK Parti veya başka bir partiden belediye başkanı tarafından yönetilse ve aynı şeyler yaşansaydı, ‘’Pis Rantçılar- Yeşil Düşmanları-Faşizan Zihniyet-Doğa Katilleri-Menfaat Uğruna Bakırköy’ü Yaşanmaz Kıldılar-Sahilimizi Araplara Peşkeş Çektiler-Allah Belanızı Versin’’ gibi cümleler kurularak yönetim taşa tutulacaktı. Bazen kendi kendime sormadan edemiyorum. Acaba; bunu bilen müteahhit lobisi özellikle CHP’den belediye başkanı seçtirerek, birkaç Atatürk söyleviyle halkı susturup amaçlarına ulaşacaklarının hesabını mı yapmışlardı… CHP’li Bakırköy Belediyesi Hangi Suçları İşleyerek Ataköy Sahilinin Betonlaşmasının Önünü Açtı, Bir Kez Daha Hatırlatalım. TOKİ, Ataköy sahilindeki 124 bin 980 metrekare büyüklüğündeki araziyi “kıymetli arsa” ilanıyla 2008'de satışa çıkardı. İhale duyurusunda, Kültür ve Turizm Bakanlığı onaylı 20 Mart 1991 tarihli imar planıyla toplam 249 bin 960 metrekare inşaat yapılabileceği belirtildi. İlanda arsayı alan yatırımcıların, otel, apart otel, gazino, marina, yat kulübü, alışveriş tesisleri, lokantalar, kongre tesisleri, akaryakıt satış üniteleri, sağlık kulübü, gösteri spor ve eğlence tesisleri inşa edebileceği vurgulandı. 23 Eylül 2008'de yapılan ihalede en yüksek teklifi 850 milyon lirayla Kat Turizm Gayrimenkul verdi. “TARTIŞMASIZ EN DEĞERLİ ARAZİ” Kat Turizm Gayrimenkul, 2013 yılında arsa üzerinde proje geliştirmek için müteahhit firma arayışına girdi. Gazetelere verilen ilanda “İstanbul'un tartışmasız en değerli arazisi, arsa satış karşılığı hasılat paylaşımı yoluyla ihale edilecektir” deniyordu. Yapılacak ihale hayata geçirilecek projenin ilk etabını oluşturuyordu. 53 bin metrekarelik arsa alanında 2 emsal ile 107 bin metrekare inşaat yapılacağı duyuruldu. TOKİ projeleriyle adını duyuran Kuzu Grup, ihaleyi kazandı. İNŞAAT ALANI İKİYE KATLANDI Kuzu Grup, arazinin tamamı üzerinde inşa edilecek projeyi Eylül 2014'te Dubai'deki Cityscape Global Fuarı'nda yabancı yatırımcılara tanıttı. Mimari çizimi Evrenol Architects imzasını taşıyan Sea Pearl (Deniz İncisi) adlı projede, toplam 9 blokta 1401 adet konut, 17 adet ticari ünite ve otele ait 113 odanın yer alacağı açıklandı. TOKİ ihalesinde inşaat hakkı 249 bin metrekareydi. Ancak, Sea Pearl projesinde toplam 547 bin metrekare inşaat yapıldı. MAHKEME DURDURDU, AMA… Kuzu Grup Yönetim Kurulu Üyesi Özen Kuzu, bu alanın 320 bin metrekaresinin satılacağını ve toplam 2 milyar 700 milyon dolar gelir elde edileceğini duyurdu. Projenin tanıtımından birkaç gün sonra 25 Eylül'de İstanbul 10. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi ve Bakırköy Belediyesi projeyi mühürledi. Kısa bir zaman sonra belediyenin başvurusuyla vurulan mühür söküldü. ‘KIYIYA DUVAR ÖRÜLÜYOR' Ataköy sahilinde devam eden inşaatlarla ilgili hazırlanan bilirkişi raporunda, kıyı bandında 70 metrelik yapı yüksekliğinin belirlenmesi eleştirildi. Kıyı arkasının kıyı ile ilişkisinin kopartıldığı ve kıyı arkasında duvar etkisinin oluştuğu tespitini yapan bilirkişiler deprem riskine dikkat çekerek “Sıvılaşma hassaslığı yüksek bölgede yoğun ve yüksek yapılaşma önemli bir risk'' dedi. Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Ali Elmas, ‘‘Kıyı kenar çizgisi içinde zemin yumuşaktır. 6 şiddetinde bir depreme bile dayanamaz. Sağlam kaya 25-30 metre altta. Bu kadar derin kazık çakılmadı. Depreme karşı çok katlı yapılar bu zeminlerde mukavemet gösteremez’’ dedi. ‘’Hem mühürledi hem de mührü söktürdü’’ Sea Pearl projesinin yükseldiği arazide inşaat faaliyetlerinin başlaması üzerine duyarlı vatandaşlar Bakırköy Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı aleyhinde 10. İdare Mahkemesi'nde dava açtı. Davada, 3 Aralık 2013 tarihinde verilen 5736 sayılı inşaat ruhsatları ile ruhsatların dayanağı olan imar planlarının yürütmesinin durdurulması ve iptali” istendi. Başvuruyu değerlendiren mahkeme 15 Ağustos 2014'te oy birliği ile imar planlarının ve ruhsatların yürütmesini durdurdu. Kararın tebliğ edilmesinin ardından CHP'li Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu Eylül 2014'te inşaatları mühürletti. Ancak Bakırköy Belediyesi'nin Hukuk İşleri Müdürlüğü inşaat ruhsatının hukuka ve yasalara uygun olduğunu' savunarak mahkemenin yürütmeyi durdurma kararına itiraz etti. İstanbul 10. İdare Mahkemesi itirazı uygun buldu ve belediye kendi vurduğu mührü kendisi söktürdü. “Ruhsat yasadışı belediye suç işledi” Bakırköy Belediyesi, Sea Pearl projesi için inşaat ruhsatlarını 1991 yılında çıkan Kültür ve Turizm Bakanlığı onaylı Turizm Merkezi planına göre verdi. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Sekreteri Ali Hacıalioğlu, belediyenin ruhsat aşamasında suç işlediğine dikkat çekerek “2012 onaylı Nazım İmar Planı varken, 1991 yılı planıyla ruhsat verilemez. Şu andaki inşaat ruhsatı yasa dışıdır” dedi. Turizm imarlı arazilerde konut inşa edilmesi halinde emsalin 1 olması gerektiğini söyleyen Hacıalioğlu “Sea Pearl projesinde 2 emsalle inşaat yapılıyor. Halbuki otel bloğu hariç diğer 8 blok için inşaat alanının yarı yarıya düşmesi gerekiyordu” diye konuştu. Sea Pearl projesinde turizm niteliğindeki alanda konut yapılarak haksız kazanç elde edildiğini belirten Hacıalioğlu, “Buraya günübirlik konaklama tesisi yapılabilir. Ancak rezidans adı altında konut inşa ediliyor, bu hukuki değil. Eğer konut yapılıyorsa o nüfus yoğunluğuna göre okul, hastane, kreş gibi donatıların yapılması gerekir. Bu da inşaat yoğunluğunun düşmesi demek, ama yapılmıyor” dedi. Hacialioğlu, projeden ev alacakları da şöyle uyardı: “Buradan daire alanların her biri ticari fonksiyonlu bir birim aldıklarını bilmeliler. Vergi dairesiyle ilişki kurulması gerekir. Eğer kurulmazsa Defterdarlık vergi dairesi bunları incelemelidir. Çünkü oralar plana göre konut değildir, ticari amaçlı bölgedir.” Dediyse de, sesini kimseye duyuramadı. Usulsüz bir rant yaratıldı Se­a Pe­arl pro­je­si, res­mi ya­zış­ma­lar­da “a­part otel ve otel pro­je­si­” ola­rak yer alı­yor. “A­part da­ire­ler, ge­çi­ci sü­re­li ko­nak­la­ma­lar için tu­rizm amaç­lı in­şa edi­len ya­pı­lar­dı­r” di­yen Gay­ri­men­kul Hu­ku­ku Der­ne­ği Baş­ka­nı Ali Gü­venç Ki­raz, “Tu­rizm alanlarına sağ­la­nan faz­la in­şa­at hak­kıy­la ko­nut yap­mak, fir­ma­ya eks­tra rant sağ­lar. Bu rant imar hu­ku­ku açı­ğı kul­la­nı­la­rak ya­ra­tıl­mış usul­süz bir rant­tı­r” de­di. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 29 Ocak 2013 tarihinde yayımladığı genelgeyle Tapu ve Kadastro Müdürlüklerine imar planlarında ‘turizm tesis' alanı olarak görülen yerlere kesinlikle kat irtifakı veya kat mülkiyeti verilmemesi gerektiğini bildirmişti.   Yine hatırlarsanız, DATİ Holding tarafından başlatılan Mega Yat limanı projesi için Ataköy sahilde deniz 10 futbol sahası büyüklüğünde dolduruldu. Ataköy Mega Yat limanı yapımını protesto eden Bülent Kerimoğlu ve CHP il yönetimi yavuz hırsız misali bir yürüyüş düzenlemişlerdi. Bunun üzerine basın mensupları, Kerimoğlu’na “Dolguya karşı olduğunuzu söylüyorsunuz; ama belediye ruhsat vermiş. Burada bir çelişki yok mu? Siz ruhsat vermeseydiniz bugün bu sorunlar yaşanır mıydı? Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın projesi olması hasbiyle ‘Belediye olarak ruhsat vermek zorundayız’ dediniz. Ancak sonrasında dava açabilirdiniz. Bu hakkınızı neden kullanmadınız?” diye sormuşlardı ve Bülent Kerimoğlu kendisini masum göstermeye yönelik beyanlar vermişti. Oysa gerçekte, DATİ Holding, 15 Ekim 2014’te Bakırköy Belediyesi’ne müracaat etti. Müracaat yazısının son 2 satırı aynen şöyle: “18 pafta 546 Ada 142 sayılı parselde yapımı planlanan Ataköy Mega Yat limanı ve geri dolgusu olarak EKLİ projelerin ve dokümanların tekkik edilerek gerekli inşaat izinlerinin verilmesi hususunda gereğinin yapılmasını arz ederiz.” Bunun üzerine Bakırköy Belediyesi harç olarak 5.950.000 TL yatırılmasını istemiş, ilgili firma harcı yatırmış, Bakırköy Belediyesi 30.10.2014 tarih ve 30267 sayılı makbuzla tahsil etmiş. Bunun üzerine belediye14.11.2014 tarihli yazı ile “(…) planlı alanlar tip imar yönetmeliğinin 59. maddesi gereği onaylanan proje üzerinden her türlü teknik sorumluluğun ilgili kuruma ait olması şartı ile söz konusu yat limanı inşaatının yapılması hususundaki gerekli iznin verilmesini olurunuza arz ederim.” denildi. “Olur” imzası başkan adına başkan yardımcısı Erkan Kılıç tarafından atıldı. Elbette mega yat limanı için, Özgürlük Meydanı’nda yapılan dandik referandumu da unutmamak lazım.   Kaynak: Selvi Sarıtaç https://onedio.com/haber/atakoy-sahil-icin-karayalcin-ve-kerimoglu-arasindaki-yaman-celiski-528303 İsmail Şahin https://www.sozcu.com.tr/2015/ekonomi/atakoy-oldu-katarkoy-822946/ Ömer Erbil https://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/mega-yat-limani-icin-referandum-karari-40266606 https://www.hurriyet.com.tr/gundem/atakoyde-mega-proje-bittikten-sonra-bilirkisi-raporu-geldi-40470648
Katar'lı Arapların TOKİ'den aldığı 125 dönümlük arazide hayata geçirdiği 70 metre yüksekliğindeki Sea Pearl projesiyle Ataköy sahilini “kapattı.” 250 bin metrekare inşaat hakkı olan arsaya tam 547 bin metrekare inşaat yapıldı. Turizm imarlı olmasına rağmen, 1401 konutun yer aldığı proje 2.7 milyar dolara satıldı…

Değerli okurlar; AK Parti iktidarında İstanbul betona dönüştü mü? Evet, dönüştü.

Peki, İstanbul’un betonlaşmasında CHP’li belediyelerin hiç mi suçu yok? Var, hemde çok var, görmek isteyene…

Bildiğiniz üzere, Cumhuriyet tarihinin ilk toplu konut projesi olan Ataköy, sahili ve anıtsal ağaçları ile İstanbul'un nadir yeşil alanlarından biriydi. Buradaki 412 dönümlük arazi, 2001 yılında TOKİ'ye devredildi. ‘Turizm alanı' ilan edilen arazi için otel, AVM ve benzeri fonksiyonlar tanımlandı. TOKİ araziyi parsellere ayırarak satışa çıkardı. İnşaat şirketleri turizm alanı olarak görünen arazilerde lüks konutlar yapmak için CHP'li Bakırköy Belediyesi'nin kapısını çaldı ve ruhsat aldı. Böylece Ataköy sahilindeki betonlaşmanın önü açıldı.

Ataköy sahil yolundan geçerken, Bakırköy’ün sırtına hançer gibi saplanan rezidanslar-otel ve henüz yapımı devam eden özel hastanenin çirkinliği yüzünden mavi denizi görememenin üzüntüsünü yaşamayan kaç vicdansız vardır?

Kuzey rüzgarlarını ve Sezen Aksu’nun ‘’Ah İstanbul İstanbul Olalı’’ şarkısında ki lodosu engelleyen sete isyan etmeyen kaç vicdansız vardır?

Ataköy Mega Yat Limanı yapmak adına, 10 futbol sahası büyüklüğündeki denizi doldurulup balık yuvalarına zarar verilmesine, doğal yaşama müdahale edilmesine sessiz kalan kaç vicdansız vardır?

Cevap veriyorum; Bakırköy genelinin yüzde 56’sı ve o kendini çok elit-entellektüel-çevreci zanneden Ataköylülerin yüzde 64’ü…

Eğer Bakırköy Belediyesi, AK Parti veya başka bir partiden belediye başkanı tarafından yönetilse ve aynı şeyler yaşansaydı, ‘’Pis Rantçılar- Yeşil Düşmanları-Faşizan Zihniyet-Doğa Katilleri-Menfaat Uğruna Bakırköy’ü Yaşanmaz Kıldılar-Sahilimizi Araplara Peşkeş Çektiler-Allah Belanızı Versin’’ gibi cümleler kurularak yönetim taşa tutulacaktı.

Bazen kendi kendime sormadan edemiyorum. Acaba; bunu bilen müteahhit lobisi özellikle CHP’den belediye başkanı seçtirerek, birkaç Atatürk söyleviyle halkı susturup amaçlarına ulaşacaklarının hesabını mı yapmışlardı…

CHP’li Bakırköy Belediyesi Hangi Suçları İşleyerek Ataköy Sahilinin Betonlaşmasının Önünü Açtı, Bir Kez Daha Hatırlatalım.

TOKİ, Ataköy sahilindeki 124 bin 980 metrekare büyüklüğündeki araziyi “kıymetli arsa” ilanıyla 2008'de satışa çıkardı. İhale duyurusunda, Kültür ve Turizm Bakanlığı onaylı 20 Mart 1991 tarihli imar planıyla toplam 249 bin 960 metrekare inşaat yapılabileceği belirtildi. İlanda arsayı alan yatırımcıların, otel, apart otel, gazino, marina, yat kulübü, alışveriş tesisleri, lokantalar, kongre tesisleri, akaryakıt satış üniteleri, sağlık kulübü, gösteri spor ve eğlence tesisleri inşa edebileceği vurgulandı. 23 Eylül 2008'de yapılan ihalede en yüksek teklifi 850 milyon lirayla Kat Turizm Gayrimenkul verdi.

“TARTIŞMASIZ EN DEĞERLİ ARAZİ”

Kat Turizm Gayrimenkul, 2013 yılında arsa üzerinde proje geliştirmek için müteahhit firma arayışına girdi. Gazetelere verilen ilanda “İstanbul'un tartışmasız en değerli arazisi, arsa satış karşılığı hasılat paylaşımı yoluyla ihale edilecektir” deniyordu. Yapılacak ihale hayata geçirilecek projenin ilk etabını oluşturuyordu. 53 bin metrekarelik arsa alanında 2 emsal ile 107 bin metrekare inşaat yapılacağı duyuruldu. TOKİ projeleriyle adını duyuran Kuzu Grup, ihaleyi kazandı.

İNŞAAT ALANI İKİYE KATLANDI

Kuzu Grup, arazinin tamamı üzerinde inşa edilecek projeyi Eylül 2014'te Dubai'deki Cityscape Global Fuarı'nda yabancı yatırımcılara tanıttı. Mimari çizimi Evrenol Architects imzasını taşıyan Sea Pearl (Deniz İncisi) adlı projede, toplam 9 blokta 1401 adet konut, 17 adet ticari ünite ve otele ait 113 odanın yer alacağı açıklandı. TOKİ ihalesinde inşaat hakkı 249 bin metrekareydi. Ancak, Sea Pearl projesinde toplam 547 bin metrekare inşaat yapıldı.

MAHKEME DURDURDU, AMA…

Kuzu Grup Yönetim Kurulu Üyesi Özen Kuzu, bu alanın 320 bin metrekaresinin satılacağını ve toplam 2 milyar 700 milyon dolar gelir elde edileceğini duyurdu. Projenin tanıtımından birkaç gün sonra 25 Eylül'de İstanbul 10. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi ve Bakırköy Belediyesi projeyi mühürledi. Kısa bir zaman sonra belediyenin başvurusuyla vurulan mühür söküldü.

‘KIYIYA DUVAR ÖRÜLÜYOR'

Ataköy sahilinde devam eden inşaatlarla ilgili hazırlanan bilirkişi raporunda, kıyı bandında 70 metrelik yapı yüksekliğinin belirlenmesi eleştirildi. Kıyı arkasının kıyı ile ilişkisinin kopartıldığı ve kıyı arkasında duvar etkisinin oluştuğu tespitini yapan bilirkişiler deprem riskine dikkat çekerek “Sıvılaşma hassaslığı yüksek bölgede yoğun ve yüksek yapılaşma önemli bir risk'' dedi. Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Ali Elmas, ‘‘Kıyı kenar çizgisi içinde zemin yumuşaktır. 6 şiddetinde bir depreme bile dayanamaz. Sağlam kaya 25-30 metre altta. Bu kadar derin kazık çakılmadı. Depreme karşı çok katlı yapılar bu zeminlerde mukavemet gösteremez’’ dedi.

‘’Hem mühürledi hem de mührü söktürdü’’

Sea Pearl projesinin yükseldiği arazide inşaat faaliyetlerinin başlaması üzerine duyarlı vatandaşlar Bakırköy Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı aleyhinde 10. İdare Mahkemesi'nde dava açtı. Davada, 3 Aralık 2013 tarihinde verilen 5736 sayılı inşaat ruhsatları ile ruhsatların dayanağı olan imar planlarının yürütmesinin durdurulması ve iptali” istendi. Başvuruyu değerlendiren mahkeme 15 Ağustos 2014'te oy birliği ile imar planlarının ve ruhsatların yürütmesini durdurdu. Kararın tebliğ edilmesinin ardından CHP'li Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu Eylül 2014'te inşaatları mühürletti. Ancak Bakırköy Belediyesi'nin Hukuk İşleri Müdürlüğü inşaat ruhsatının hukuka ve yasalara uygun olduğunu' savunarak mahkemenin yürütmeyi durdurma kararına itiraz etti. İstanbul 10. İdare Mahkemesi itirazı uygun buldu ve belediye kendi vurduğu mührü kendisi söktürdü.

“Ruhsat yasadışı belediye suç işledi”

Bakırköy Belediyesi, Sea Pearl projesi için inşaat ruhsatlarını 1991 yılında çıkan Kültür ve Turizm Bakanlığı onaylı Turizm Merkezi planına göre verdi. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Sekreteri Ali Hacıalioğlu, belediyenin ruhsat aşamasında suç işlediğine dikkat çekerek “2012 onaylı Nazım İmar Planı varken, 1991 yılı planıyla ruhsat verilemez. Şu andaki inşaat ruhsatı yasa dışıdır” dedi. Turizm imarlı arazilerde konut inşa edilmesi halinde emsalin 1 olması gerektiğini söyleyen Hacıalioğlu “Sea Pearl projesinde 2 emsalle inşaat yapılıyor. Halbuki otel bloğu hariç diğer 8 blok için inşaat alanının yarı yarıya düşmesi gerekiyordu” diye konuştu.
Sea Pearl projesinde turizm niteliğindeki alanda konut yapılarak haksız kazanç elde edildiğini belirten Hacıalioğlu, “Buraya günübirlik konaklama tesisi yapılabilir. Ancak rezidans adı altında konut inşa ediliyor, bu hukuki değil. Eğer konut yapılıyorsa o nüfus yoğunluğuna göre okul, hastane, kreş gibi donatıların yapılması gerekir. Bu da inşaat yoğunluğunun düşmesi demek, ama yapılmıyor” dedi. Hacialioğlu, projeden ev alacakları da şöyle uyardı:
“Buradan daire alanların her biri ticari fonksiyonlu bir birim aldıklarını bilmeliler. Vergi dairesiyle ilişki kurulması gerekir. Eğer kurulmazsa Defterdarlık vergi dairesi bunları incelemelidir. Çünkü oralar plana göre konut değildir, ticari amaçlı bölgedir.” Dediyse de, sesini kimseye duyuramadı.

Usulsüz bir rant yaratıldı

Se­a Pe­arl pro­je­si, res­mi ya­zış­ma­lar­da “a­part otel ve otel pro­je­si­” ola­rak yer alı­yor.
“A­part da­ire­ler, ge­çi­ci sü­re­li ko­nak­la­ma­lar için tu­rizm amaç­lı in­şa edi­len ya­pı­lar­dı­r” di­yen Gay­ri­men­kul Hu­ku­ku Der­ne­ği Baş­ka­nı Ali Gü­venç Ki­raz, “Tu­rizm alanlarına sağ­la­nan faz­la in­şa­at hak­kıy­la ko­nut yap­mak, fir­ma­ya eks­tra rant sağ­lar. Bu rant imar hu­ku­ku açı­ğı kul­la­nı­la­rak ya­ra­tıl­mış usul­süz bir rant­tı­r” de­di. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 29 Ocak 2013 tarihinde yayımladığı genelgeyle Tapu ve Kadastro Müdürlüklerine imar planlarında ‘turizm tesis' alanı olarak görülen yerlere kesinlikle kat irtifakı veya kat mülkiyeti verilmemesi gerektiğini bildirmişti.

 

Yine hatırlarsanız, DATİ Holding tarafından başlatılan Mega Yat limanı projesi için Ataköy sahilde deniz 10 futbol sahası büyüklüğünde dolduruldu. Ataköy Mega Yat limanı yapımını protesto eden Bülent Kerimoğlu ve CHP il yönetimi yavuz hırsız misali bir yürüyüş düzenlemişlerdi. Bunun üzerine basın mensupları, Kerimoğlu’na “Dolguya karşı olduğunuzu söylüyorsunuz; ama belediye ruhsat vermiş. Burada bir çelişki yok mu? Siz ruhsat vermeseydiniz bugün bu sorunlar yaşanır mıydı? Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın projesi olması hasbiyle ‘Belediye olarak ruhsat vermek zorundayız’ dediniz. Ancak sonrasında dava açabilirdiniz. Bu hakkınızı neden kullanmadınız?” diye sormuşlardı ve Bülent Kerimoğlu kendisini masum göstermeye yönelik beyanlar vermişti.

Oysa gerçekte, DATİ Holding, 15 Ekim 2014’te Bakırköy Belediyesi’ne müracaat etti. Müracaat yazısının son 2 satırı aynen şöyle: “18 pafta 546 Ada 142 sayılı parselde yapımı planlanan Ataköy Mega Yat limanı ve geri dolgusu olarak EKLİ projelerin ve dokümanların tekkik edilerek gerekli inşaat izinlerinin verilmesi hususunda gereğinin yapılmasını arz ederiz.” Bunun üzerine Bakırköy Belediyesi harç olarak 5.950.000 TL yatırılmasını istemiş, ilgili firma harcı yatırmış, Bakırköy Belediyesi 30.10.2014 tarih ve 30267 sayılı makbuzla tahsil etmiş. Bunun üzerine belediye14.11.2014 tarihli yazı ile “(…) planlı alanlar tip imar yönetmeliğinin 59. maddesi gereği onaylanan proje üzerinden her türlü teknik sorumluluğun ilgili kuruma ait olması şartı ile söz konusu yat limanı inşaatının yapılması hususundaki gerekli iznin verilmesini olurunuza arz ederim.” denildi. “Olur” imzası başkan adına başkan yardımcısı Erkan Kılıç tarafından atıldı.

Elbette mega yat limanı için, Özgürlük Meydanı’nda yapılan dandik referandumu da unutmamak lazım.

 

Kaynak:

Selvi Sarıtaç https://onedio.com/haber/atakoy-sahil-icin-karayalcin-ve-kerimoglu-arasindaki-yaman-celiski-528303

İsmail Şahin https://www.sozcu.com.tr/2015/ekonomi/atakoy-oldu-katarkoy-822946/

Ömer Erbil https://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/mega-yat-limani-icin-referandum-karari-40266606

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/atakoyde-mega-proje-bittikten-sonra-bilirkisi-raporu-geldi-40470648

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tekhabergazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.