Reklam kod içeriği yüklenmemiş.
Reklam kod içeriği yüklenmemiş.

İFTAR ÇADIRLARI VE SİYASET...

GÜNDEM 14.04.2022 - 18:13, Güncelleme: 29.08.2022 - 15:26
 

İFTAR ÇADIRLARI VE SİYASET...

Bugün ülkemizde irtica 15 Temmuz'da darbe yapacak kadar güçlendiyse, bunu yasaların görmezden gelmesi-iktidarların yol vermesi sonucu din ticareti ve din sömürüsüne borçludur.
İslam ülkesi olarak Ramazan ayındayız. Hani, hep hoşgörüden bahsediyoruz ya... İftar çadırları, siyasi beklentilerden uzak, gönüllerin coştuğu bir ortama ev sahipliği yaparak, kardeşlik ve sevgi bağlarının güçlenmesine vesile olan, manevi duygularımızın hayat bulduğu müstesna yerlerdi... Elbette, siyasi arenaya dönüştürülmeden önceki o eski iftar çadırlarından bahsediyorum. Peki ya şimdi? Başta AK Partili belediyeler olmak üzere, CHP’li-MHP’li-İYİ Partili-HDP’li belediyelerin iftar çadırlarını ve bu çadırların önünde oruçlu olsun-olmasın kuyruğa girmiş insanları hepimiz görüyoruz-biliyoruz. Ekonomik krizin de etkisiyle, çevre esnafı, öğrenciler, memurlar, işçiler ve fakir halk saatler öncesinden çadırların önünde kuyruk oluşturup, buz kesmiş, yağları donmuş yemekleri yemek için sıra bekliyorlar. Hadi, "Hiç değilse bir ay boyunca akşam yemeğini bedavaya getirdik" diyenleri de geçelim, buraya kadar her şey normalmiş gibi olsun... Asıl anormal olan şey; çadırların üzerine, sağına, soluna yapıştırılan kocaman kocaman yazılar-resimlerle yapılan siyasi parti propagandaları. Oysa Yüce İslam bizlere, "Bir elin verdiğini öbür elin duymasın" diyerek, bir Müslümanın hayır ve hasenatta nasıl bir yol izlemesi gerektiğine dair en güzel çağrıyı yapıyor. Neden uymuyoruz? Niye din sömürüsü-inanç tüccarlığından vazgeçemiyoruz? Birde, o çadırlarda yiyeceği bir lokmanın kavgasını veren ama o çadırlara niye mahkûm edildiğini sorgulamayanlar zannediyorlar ki, iftar çadırındaki yiyeceğin parasını iktidar veya muhalefet partileri kendi ceplerinden karşılıyor. Hayır, o masrafları senin-benim-bizim, halkın, milletin cebinden aldıkları paralarla karşılayıp bunu kendi lehlerine dini amaçlı kullanıyorlar.   Peki Neden?   Çünkü, kendileri beş yıldızlı otellerin kuş sütü eksik iftar sofralarında karınlarını doyururken, çadırlarda bir ay boyunca bedava yemek yiyenlerden oy elde edebilmek için. Peki ya geri kalan 11 ay ne olacak? İşte, adına "din ticareti-din sömürüsü" denilen gerçek bu. Uyguladığın yanlış ekonomik politikalarla kitleleri giderek daha fakir yapacaksın, sonra da fakirleştirdiğin insanlara iftar çadırı kurup gıda paketi vererek "Vatandaş, sana yaptığım bu kıyağı unutma ve oyunu bana ver" mesajını ileteceksin. Yok böyle bir İslam anlayışı… Samimi olarak, kendi cebindeki parayla çadır kurup iftar veren, çadırların üzerine resim-yazı asarak, parti propagandası veya kendi reklamını yapmayanları tenzih eder, onlara sonsuz teşekkürlerimi sunarım…   Laikliğin arkasına saklanarak, Ramazan etkinlikleri ve diğer İslami etkinlikleri gericilik-yobazlık olarak değerlendirenlere de bir çift sözüm var. Lütfen inançlara saygı gösterin. Bilgiden uzak cümleler kurarak İslam karşıtlığına soyunmanız sizleri sadece sevimsiz yapar. Eğer birazcık tarih okusanız, Ulu Önder Atatürk’ün o dönemin şartlarını da esas alarak bu devleti İslami esaslara göre kurduğunu görürsünüz. O yıllarda, yeni Türk devletinin yurttaşları da bir nevi ümmet esasına göre belirlenmiştir. (Bakın anayasanın 66. Maddesine) Hatta o dönemi her okuduğumda üzüntüye kapıldığım en önemli olay, Gayrümüslümlerin mübadele ile bu ülkeden gönderilmesidir. 1923 yılından 1928 yılına kadar anayasamızda devletin dini İslam’dır yazıyordu. 21 Anayasası, Madde 2.- (Değişik : 29.10.1339 (1923) – 364 S. Kanun) Türkiye Devletinin Dini İslâm’dır. Resmi lisanı Türkçedir 24 Anayasası, Madde 2.- (Özgün hali) Türkiye Devletinin dini İslâm’dır; resmî dili Türkçedir; makamı Ankara şehridir. Elbette ki yanlışı eleştirmek sizlerin en doğal hakkı ama bunu kırmadan-dökmeden-ötekileştirmeden-bütün inançlara saygı göstererek yapınız.
Bugün ülkemizde irtica 15 Temmuz'da darbe yapacak kadar güçlendiyse, bunu yasaların görmezden gelmesi-iktidarların yol vermesi sonucu din ticareti ve din sömürüsüne borçludur.

İslam ülkesi olarak Ramazan ayındayız. Hani, hep hoşgörüden bahsediyoruz ya... İftar çadırları, siyasi beklentilerden uzak, gönüllerin coştuğu bir ortama ev sahipliği yaparak, kardeşlik ve sevgi bağlarının güçlenmesine vesile olan, manevi duygularımızın hayat bulduğu müstesna yerlerdi... Elbette, siyasi arenaya dönüştürülmeden önceki o eski iftar çadırlarından bahsediyorum.

Peki ya şimdi?

Başta AK Partili belediyeler olmak üzere, CHP’li-MHP’li-İYİ Partili-HDP’li belediyelerin iftar çadırlarını ve bu çadırların önünde oruçlu olsun-olmasın kuyruğa girmiş insanları hepimiz görüyoruz-biliyoruz. Ekonomik krizin de etkisiyle, çevre esnafı, öğrenciler, memurlar, işçiler ve fakir halk saatler öncesinden çadırların önünde kuyruk oluşturup, buz kesmiş, yağları donmuş yemekleri yemek için sıra bekliyorlar.

Hadi, "Hiç değilse bir ay boyunca akşam yemeğini bedavaya getirdik" diyenleri de geçelim, buraya kadar her şey normalmiş gibi olsun...

Asıl anormal olan şey; çadırların üzerine, sağına, soluna yapıştırılan kocaman kocaman yazılar-resimlerle yapılan siyasi parti propagandaları. Oysa Yüce İslam bizlere, "Bir elin verdiğini öbür elin duymasın" diyerek, bir Müslümanın hayır ve hasenatta nasıl bir yol izlemesi gerektiğine dair en güzel çağrıyı yapıyor. Neden uymuyoruz? Niye din sömürüsü-inanç tüccarlığından vazgeçemiyoruz?

Birde, o çadırlarda yiyeceği bir lokmanın kavgasını veren ama o çadırlara niye mahkûm edildiğini sorgulamayanlar zannediyorlar ki, iftar çadırındaki yiyeceğin parasını iktidar veya muhalefet partileri kendi ceplerinden karşılıyor. Hayır, o masrafları senin-benim-bizim, halkın, milletin cebinden aldıkları paralarla karşılayıp bunu kendi lehlerine dini amaçlı kullanıyorlar.

 

Peki Neden?

 

Çünkü, kendileri beş yıldızlı otellerin kuş sütü eksik iftar sofralarında karınlarını doyururken, çadırlarda bir ay boyunca bedava yemek yiyenlerden oy elde edebilmek için. Peki ya geri kalan 11 ay ne olacak?

İşte, adına "din ticareti-din sömürüsü" denilen gerçek bu.

Uyguladığın yanlış ekonomik politikalarla kitleleri giderek daha fakir yapacaksın, sonra da fakirleştirdiğin insanlara iftar çadırı kurup gıda paketi vererek "Vatandaş, sana yaptığım bu kıyağı unutma ve oyunu bana ver" mesajını ileteceksin. Yok böyle bir İslam anlayışı…

Samimi olarak, kendi cebindeki parayla çadır kurup iftar veren, çadırların üzerine resim-yazı asarak, parti propagandası veya kendi reklamını yapmayanları tenzih eder, onlara sonsuz teşekkürlerimi sunarım…

 

Laikliğin arkasına saklanarak, Ramazan etkinlikleri ve diğer İslami etkinlikleri gericilik-yobazlık olarak değerlendirenlere de bir çift sözüm var. Lütfen inançlara saygı gösterin. Bilgiden uzak cümleler kurarak İslam karşıtlığına soyunmanız sizleri sadece sevimsiz yapar.

Eğer birazcık tarih okusanız, Ulu Önder Atatürk’ün o dönemin şartlarını da esas alarak bu devleti İslami esaslara göre kurduğunu görürsünüz. O yıllarda, yeni Türk devletinin yurttaşları da bir nevi ümmet esasına göre belirlenmiştir. (Bakın anayasanın 66. Maddesine) Hatta o dönemi her okuduğumda üzüntüye kapıldığım en önemli olay, Gayrümüslümlerin mübadele ile bu ülkeden gönderilmesidir.

1923 yılından 1928 yılına kadar anayasamızda devletin dini İslam’dır yazıyordu.

21 Anayasası, Madde 2.- (Değişik : 29.10.1339 (1923) – 364 S. Kanun) Türkiye Devletinin Dini İslâm’dır. Resmi lisanı Türkçedir

24 Anayasası, Madde 2.- (Özgün hali) Türkiye Devletinin dini İslâm’dır; resmî dili Türkçedir; makamı Ankara şehridir.

Elbette ki yanlışı eleştirmek sizlerin en doğal hakkı ama bunu kırmadan-dökmeden-ötekileştirmeden-bütün inançlara saygı göstererek yapınız.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tekhabergazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.