HERKES BAYRAM KUTLARKEN BİZ HÜZÜNLENDİK...

Yukarıdaki resme baktığımızda: Milli Hassasiyet Karizma Asalet Duruş Liderlik Bilgi Donanım Halkçılık Sempati Hoşgörü Saygı Sevgi Devrimcilik Hiçbiri Yok !   Değerli okurlar; şimdi sizlere noktasına, virgülüne dokunmadan ama isim de vermeden bir yazı paylaşacağım. Bakırköy’de yaşayan kardeşimiz Kerimoğlu’nun sayfasına yorum yaparak, ‘’Zeytinlik mahallesinde halk kendi arabalarından marş lar la kutladı ama belediyeden kimse yok bumu çumhuriyetci belediyecilik yazıklar olsun bir daha chp ye oy vermem bülent kerimoglundan ne belediye başkanı olur nede milletvekili seçimlerde böyle olucaksa bir chp li olarak akpartiye oy veririm daha iyi bu nasıl bir bayram kutlaması ya herşey sırf reklam insan ebuzıya cad bayraklarla süsler incırliden meydana kadar bayraklar asar mahallelere kutlama için birşeyler yapılır keske elim kırılsaydı da bulent kerimogluna oy vermeseydim’’ demiş. Evet, kendisi gayrimüslim ama söz konusu vatan olduğunda nice Müslümana şapka çıkartacak kadar Vatansever… Birileri yazılandan dolayı cevap veremeyip ötekileştirmeyi tercih ederek ona Ermeni der, birileri yaşam tarzından dolayı yerden yere vurur, birileri belki göstermelik alkış tutar ama ben ona sadece Vatan Evladı diyorum. Milli bayramımızı kutlamayan belediye ve onun başkanına karşı; kükremiş sel gibi, bendini çiğneyip aşan, dağları yırtan, enginlere sığmayıp taşan cümlelerini siz de yüreğinizde hissedebiliyor musunuz? Ben aynı yazıyı imla hataları falan görmeden tam 3 defa okudum ve gözyaşıma engel olamadım. Sağolasın ülkemin yüreği asil insanı. Tanrı her daim yar ve yardımcın olsun.   Senden ilk defa bir şey umut ettim Bülent Başkan. Hani belki dedim, hergün dostlar, arkadaşlar, tanıdıklar, komşular, tanışmadıklarımız lanet virüsün pençesinde can verirlerken, acımızı biraz olsun hafifletmek ve yaşadığımız kabusu bir günlüğüne de olsa unutmak için CHP’li başkanımız: Tüm sokakları caddeleri bayraklarla-balonlarla donatırdı. İlçemizde son derece az olan minik çocuklarımız için içerisinde bayrak-kitap-balon ve hatta mümkünse eskiyi yaşatmak adına kağıt helva olan hediye paketleri dağıtırdı. Bütün makam araçlarını ve diğer araçları ilçenin dört bir tarafına dağıtıp aynı anda İstiklal Marşımız ve hemen ardından da 10. Yıl Marşımızı çaldırırdı. Ne bileyim, 15 mahallede 3-5 havai fişek patlatırdı…  Olmadı… Yakışmadı… Çok şükür sana güvenmeyip B planı yapmıştık ama sana oy verenler sırtlarına yedikleri hançerinle camlara çıkarak mahcup bir şekilde marş söylediler. Ve inanıyorum ki çoğunun dudağından Yılmaz Erdoğan’ın,  ‘’Ben senin, Bakırköy’ü sevebilme ihtimalini sevdim’’ şiirinin sözleri dökülüyordu. Noel’i kutla Paskalya Yortusunu kutla Ortodoksların Kutsal Orucunu kutla Roş Aşana kutla ama 23 Nisan günü saklan, kimselere görünme… Neyse, artık bundan sonra kurtarıcımız Atatürk’ün adını ağzına alma demeyeceğim çünkü bu halk balık hafızalıdır unutur. Sakın bir daha cumhuriyetten-devrimcilikten-halkçılıktan-laiklikten dem vurma demeyeceğim çünkü beslenmen için gerekli. Sana Allah belanı versin de demeyeceğim çünkü nasıl bir günah işlediysek artık, bizim belamızı seninle vermiş…