ÇOK ŞÜKÜR, AKÜLÜ ARAÇLARIN KAPILARI VARMIŞ!

Değerli okurlar; Adaların doğasına-kültürüne saplanan son hançer akülü araçlar oldu. Trafik tescil belgesi, ruhsatı, plakası, aracı kullanacak olan şoförlerin yeterlilik belgesi olmamasına rağmen hangi kanuna dayanarak yolcu taşıyacaklar tam bir muamma… Daha da kötüsü, bu araçlar tepe mahallelere de servis hizmeti vermeyecekler. Yani, zenginimiz hizmet alacak ama tepe mahallede oturan fakirimize yine 3/1’i bile düşmeyecek. Sayın belediye başkanımızın araçların özelliğiyle ilgili tweetter da yaptığı açıklama da olmasa iyice karamsar olacaktık. Başkanın dediğine göre -Akülü araçların açılır camları ve yan kapıları- varmış. Valla bizde; yolcular tabutta taşınacak zannediyorduk, içimiz rahatladı… Bu arada, Haziran ayında bütün akülü araçların toplatılması projesi vardı. Sahi, ne oldu o projeye…?   Cumhuriyet Halk Partili, Adalı, mimar -gazeteci-yazar Mehmet Bölük, ölümünün 13’üncü yılında Büyükada’da anıldı. Peki, Akbil yolsuzluğunu ortaya çıkaran rahmetli Bölük’ü ananlar kimlerdi?  Eski kayınpederinin bile yolsuzlukla suçladığı belediye başkanı Erdem Gül,  dünürüne bile ihale veren ve çeşitli yolsuzluk iddialarında ismi geçen eski belediye başkanı Atilla Aytaç, sahilkondu restaurant sahibi Ercan Akpolat, HDP sevici-kendi ilçesinin bile istemediği İBB Halk Ekmek Başkanvekili Özgen Nama… Ne diyeyim, kendisini kimlerin andığını görünce rahmetlinin mezarda bir kez daha kemikleri sızlamıştır. Mehmet Bölük’ten söz açılmışken, adına yaptırılan parktaki ağaçları söküp betonarme yapı yapma fikri hangi akıllının çok merak ettim. Bir tarafta fidan bağışı yaptım diye belediye sosyal medyasında reklam yapıp, öte tarafta mevcut fidanları sökmek büyük zeka gerektirir (!)   Adaların şu an en önemli sorunlarından biri de bisikletler… Bisikletçi esnafı müşterilere bisiklet kiralarken, ateş ölçer ile çok sıkı kontrol yapmalı. Corona virüslü biri bisiklete binip, aynı bisiklete bir saat sonra başka biri bindiğinde maazallah hemen hastalık kapar.   CHP’li belediye meclis üyelerinin bazıları Dündar Traş’ın görevine son verilmesine pek içerlemişler. Bence haklılar çünkü, Dündar Traş onlara ne istedilerse veriyordu. Özellikle Heybeliada’da…