Reklam kod içeriği yüklenmemiş.
Reklam kod içeriği yüklenmemiş.

'CEKETİMİ KOYSAM KAZANIRIM'

BAKIRKÖY 09.04.2022 - 18:13, Güncelleme: 29.08.2022 - 15:26
 

'CEKETİMİ KOYSAM KAZANIRIM'

Ülkemizde ve ilçemizde seçmenlerin oy verirken baz aldıkları kriter CHP’li belediyenin başarılı olup olmadığı değildir. Seçmen oy verirken, Türkiye genel siyasetini baz almaktadır. Bu durumu bilen CHP ise, başta yaşam tarzına müdahale korkusu olmak üzere AK Parti karşıtlığından beslenmektedir.
1999 yerel seçimlerinden bugüne oy dağılımlarına baktığımda ortaya çok ilginç sonuçlar çıktı. Örneğin, 1999 Bakırköy yerel seçimlerinde ANAP tek başına 63.310 oy alırken, CHP+DSP’nin oy toplamı 35.736’da kalmış. 2002 genel seçimlerinin hemen sonrasında halka pompalanan korkular sonucunda ise, 2004 yerel seçimlerinde AK Parti Bakırköy’de 27.685 oy alırken, CHP ise 46.955 oy alarak tarihinde ilk defa belediyeyi kazanmıştır. Elbette o dönem CHP’nin bu başarısını sırf AKP korkusuna endekslemek yanlış olur. 1999-2004 yılları arası görev yapan CHP’nin ilçe başkan ve yöneticilerinin de bu başarıda çok büyük katkılarını inkar etmemek gerekir. Evet değerli okurlar; son dört yerel seçim sonuçlarını incelediğimizde görüyoruz ki, Bakırköy’de seçmenler adaylar arasından kendilerine en yakın gördükleri isimler yerine, kendilerine zorla dikta ettirilen adayları görmezden gelip partilere oy veriyorlar.  Partili adayın sunduğu projeler ve vaatler, bu vaatlerin hayata geçirilme olasılığı vatandaş nezdinde pek de önemli bir kriter değil. Çünkü seçmenlerin oy verme davranışı, hizmet ve belediyecilikten kopuk olarak, AK Parti karşıtlığına endeksli. CHP’de, ‘’AK Parti geldiğinde yaşam tarzına müdahale edileceği’’ korkusunu kullanıyor.   CHP’nin, hizmet siyaseti ve vizyonuyla ilgili genelleştirilebilen veya süreklilik arz eden politikalarını Ankara hariç görmek-bulmak zor. CHP’nin yerel yönetim geleneğiyle ilgili oluşan algı da genellikle İBB başta olmak üzere başarısız belediyeler üzerinden gelişiyor ve sonuçları genel seçimlerde sandıktan hezimet olarak çıkıyor. Yaşanan bunca soruna rağmen, neden CHP Bakırköy’de ısrarla seçim kazanmaya devam ediyor sorusu en çok tartışılan konuların başında geliyor? 2004 seçimlerinde önemli bir fırsat yakalayan CHP’li belediye başkanları özellikle son 8 yıldır halka herhangi bir başarı hikâyesi sunmadılar. Gündeme, daha çok bitiremedikleri projeler ve yolsuzluk iddialarıyla geldiler ama bu durum vatandaş nezdinde her ne kadar belediye başkanlarının itibar kaybetmelerine neden olduysa da, parti genel merkezi hiçbir zaman suçlanmadı-cezalandırılmadı. Yani özetleyecek olursak; Bakırköy’de yaşanan önemli belediyecilik sorunlarına rağmen CHP’li belediyecilik geleneği; Belediye başkanlarının hizmetlerinden dolayı değil, “irtica korkusu”, ‘’azınlıklara baskı’’, ’’yaşam tarzına müdahale’’ ve belli bir mezhebin iktidar tarafından yok sayılması üzerinden oluşan algı sayesinde devam etmektedir. Bu şartlar altında, CHP’nin 2024 yılında Bakırköy’de yeniden belediye başkanlığını kazanması hiç de sürpriz değil. Bu nedenledir ki, CHP’li başkanların seçim kaybetme riskini düşük görerek hizmet siyaseti yerine algı yönetimi gerçekleştirmesi gayet normal. AK Parti ile ilgili algılar iyi yönetildiği müddetçe, Bakırköy’de genel olarak CHP adına “ceketimi koysam alırım” havası hâkim olmaya devam edecektir.
Ülkemizde ve ilçemizde seçmenlerin oy verirken baz aldıkları kriter CHP’li belediyenin başarılı olup olmadığı değildir. Seçmen oy verirken, Türkiye genel siyasetini baz almaktadır. Bu durumu bilen CHP ise, başta yaşam tarzına müdahale korkusu olmak üzere AK Parti karşıtlığından beslenmektedir.

1999 yerel seçimlerinden bugüne oy dağılımlarına baktığımda ortaya çok ilginç sonuçlar çıktı. Örneğin, 1999 Bakırköy yerel seçimlerinde ANAP tek başına 63.310 oy alırken, CHP+DSP’nin oy toplamı 35.736’da kalmış. 2002 genel seçimlerinin hemen sonrasında halka pompalanan korkular sonucunda ise, 2004 yerel seçimlerinde AK Parti Bakırköy’de 27.685 oy alırken, CHP ise 46.955 oy alarak tarihinde ilk defa belediyeyi kazanmıştır. Elbette o dönem CHP’nin bu başarısını sırf AKP korkusuna endekslemek yanlış olur. 1999-2004 yılları arası görev yapan CHP’nin ilçe başkan ve yöneticilerinin de bu başarıda çok büyük katkılarını inkar etmemek gerekir.

Evet değerli okurlar; son dört yerel seçim sonuçlarını incelediğimizde görüyoruz ki, Bakırköy’de seçmenler adaylar arasından kendilerine en yakın gördükleri isimler yerine, kendilerine zorla dikta ettirilen adayları görmezden gelip partilere oy veriyorlar.  Partili adayın sunduğu projeler ve vaatler, bu vaatlerin hayata geçirilme olasılığı vatandaş nezdinde pek de önemli bir kriter değil. Çünkü seçmenlerin oy verme davranışı, hizmet ve belediyecilikten kopuk olarak, AK Parti karşıtlığına endeksli. CHP’de, ‘’AK Parti geldiğinde yaşam tarzına müdahale edileceği’’ korkusunu kullanıyor.  
CHP’nin, hizmet siyaseti ve vizyonuyla ilgili genelleştirilebilen veya süreklilik arz eden politikalarını Ankara hariç görmek-bulmak zor. CHP’nin yerel yönetim geleneğiyle ilgili oluşan algı da genellikle İBB başta olmak üzere başarısız belediyeler üzerinden gelişiyor ve sonuçları genel seçimlerde sandıktan hezimet olarak çıkıyor.

Yaşanan bunca soruna rağmen, neden CHP Bakırköy’de ısrarla seçim kazanmaya devam ediyor sorusu en çok tartışılan konuların başında geliyor?
2004 seçimlerinde önemli bir fırsat yakalayan CHP’li belediye başkanları özellikle son 8 yıldır halka herhangi bir başarı hikâyesi sunmadılar. Gündeme, daha çok bitiremedikleri projeler ve yolsuzluk iddialarıyla geldiler ama bu durum vatandaş nezdinde her ne kadar belediye başkanlarının itibar kaybetmelerine neden olduysa da, parti genel merkezi hiçbir zaman suçlanmadı-cezalandırılmadı.

Yani özetleyecek olursak; Bakırköy’de yaşanan önemli belediyecilik sorunlarına rağmen CHP’li belediyecilik geleneği; Belediye başkanlarının hizmetlerinden dolayı değil, “irtica korkusu”, ‘’azınlıklara baskı’’, ’’yaşam tarzına müdahale’’ ve belli bir mezhebin iktidar tarafından yok sayılması üzerinden oluşan algı sayesinde devam etmektedir.
Bu şartlar altında, CHP’nin 2024 yılında Bakırköy’de yeniden belediye başkanlığını kazanması hiç de sürpriz değil. Bu nedenledir ki, CHP’li başkanların seçim kaybetme riskini düşük görerek hizmet siyaseti yerine algı yönetimi gerçekleştirmesi gayet normal. AK Parti ile ilgili algılar iyi yönetildiği müddetçe, Bakırköy’de genel olarak CHP adına “ceketimi koysam alırım” havası hâkim olmaya devam edecektir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tekhabergazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.