BAKIRKÖY VE ÇEVRE DUYARLILIĞI...

Çevre duyarlılığı denildiğinde; entel-dantel postuna bürünüp çok söz söyleyen ama iş eyleme gelince kılını kıpırdatmayan, Çokbilmişliğiyle can sıkıntısı yaratmaktan öteye gidemeyen bir güruhun oyuyla, çevreye duyarlı köylü vatandaşlarımızın oyu asla bir olmamalı. Bu güruhun kendilerine verdikleri zarar beni bağlamaz ama Bakırköy’e verdikleri zarar çok büyüktür. Bunun en acı örneği, Ataköy Sahilinin dünü-bugünüdür. Bugün Bakırköy Belediyesini Ataköy sahili için suçlayan bu güruh, dün Mega yat limanı yapılması için Özgürlük Meydanı'nda 6 Kasım 2016’da referandum da evet oyu vermiştir…

Değerli okurlar; kurumlara liyakatı esas almayıp, eş-dost-akraba ve yağdanlık yerleştirirseniz o kurumlardan asla verim alamazsınız. Bunun en güzel örneğidir Bakırköy Belediyesi. Mesela, sayın başkanın bir türlü işine son veremediği başkan yardımcısı Bahri Bellek’in belediyeye tek kalemde verdiği zarar yaklaşık 4 milyon tl. Bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgiyi çok yakında sizlerle paylaşacağım. BYUAŞ’ın müdürü Yalçın Yazıcı’nın altından yeni arabayı alıp eski araba vermekle masrafları kıstığını zanneden anlayışın yaptığı yöneticiliği varın siz hesaplayın. Birde, ilkokul mezunu birini lise-üniversite mezunlarının başına gurup amiri olarak atıyor ya bu zihniyet… kahrolmamak içten değil. Yanına aldığı üç melek ise (D. Ü., H. D., ve C.) iddialara göre sağda solda masumlara çamur atarak başkanlarını aklamaya çalışıyorlarmış. Hatta yine iddialara göre o kadar ileri gitmişler ki, Bahri Bellek’in benimle görüştüğünü ve telsiz ihalesi hakkında benden bilgi aldığını bile söylemişler. Bu üç meleğin bilmediği şey; benim, bile bile Kamuyu zarara uğratanlarla hiçbir zaman işim olmadığıdır. Grup amiri demişken, sayın Kerimoğlu’na 14 Kasım 2020’de bir uyarıda bulunmuş ve iki adet dosya numarasını incelemesini rica etmiştim. Pazartesi akşamına kadar gerekeni yapacağını umuyorum.   Birden aklıma geldi, eskiden belediye başkanının danışmanlığını yapan Onur Bozkurter vardı. Şimdi Beşiktaş’ta restorant işlettiğini söylediler. İddialara göre, Kent müzesinin içindeki kameraya eliyle vuran birinin görüntü kayıtlarını silmek için az uğraşmamış. Eğer iddialar doğruysa, o kamera görüntülerinde ne vardı çok merak ettim(!) Acaba bu arkadaş halen Bakırköy Belediyesinden danışmanlık maaşı almaya devam ediyor mu?    Bakırköy CHP İlçe Başkanlığımızın birbirinden güzide yöneticileri, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle broşürler dağıtıp, gördükleri her boş alana da çevre kirliliğine katkıda bulunarak stikırlar yapıştırmışlar. Bu işten sadece, o broşür ve stikırları hazırlayan-basan çok memnun kalmıştır. Yahu içinizden biri de çıkıp, ’’Biz bu iş için şu kadar para harcayarak birilerini mutlu edeceğimize, iki tekerlekli sandalye veya 30-40 baston alıp engelli vatandaşlarımıza dağıtsak daha hayırlı olmaz mı’’ diye sormayı akıl edemedi mi? Çok matah bir iş yaptıklarını zannederek üyelere mesaj atmışlar ve mesajın sonuna twitter adreslerini yazmışlar. Merak edip bakayım dedim sosyal medya sayfalarına… vallahi çok şaşırdım. Belediye başkanımızın icraatlarını görememiş-kaçırmış olacaklar ki, en son tekstil kumbarası uygulaması başlatan Bakırköy hariç, diğer tüm CHP’li belediyelerin eften püften paylaşımlarını sayfalarına taşımışlar. Tamam anladık, sayın Kerimoğlu ile aranız limoni ama kavgalarınızı içinizde yaşayın. Ayan beyan ortalığa saçmayın. Şaka, şaka… Hacivat-Karagöz izler gibi sizleri izlemek çok keyifli. Bu arada COVID 19’a yakalanan CHP Bakırköy İlçe Başkanımız Celal Sevinç’e (Celal Abiye) büyük geçmiş olsun. Her şeye rağmen seni seviyoruz Celal Abi.