BAKIRKÖY'DEN KISA NOTLAR...

Bakırköy belediyesi, Cevizlik Mahallesinde bulunan Kartopu sokağının ismini Gönül abla sokağı olarak değiştirmek üzere teklif vermiş. 90 yaşında muhtarlık seçimlerini kaybetti diye yeni muhtara binbir eziyet çektiren kişiye neden bu paye verilmek istenir anlamış değilim. Acaba, Azrail’e kendisini unutturduğu için mi bu payeye layık görüldü? Ayrıca abla ne yaa, illa eski muhtarın ismini yaşatmak istiyorsanız bari, Gönül Büyük Büyük Büyük Nine Sokağı deseydiniz.   Bakırköy CHP Kadın Kolları Başkanı Hamide Yazıcı, CHP’nin yeni ilçe başkan adayı olmak için şimdiden kolları sıvamış. ‘Bu partide büyük emeğim var, o yüzdende ilk kongrede ilçe başkanı olmak benim hakkım’ diyormuş. Yürü Hamide abla, zaten mevcut yönetimden daha kötü bir yönetim gelemez. Belli olmaz mı? Nasıl yani…   Cuma günkü meclis oturumunda AK Partili belediye meclis üyesi Halit Cebeci, “Belediyenin anahtarını bize verin, 20 yılda yapamadığınızı 2 yılda yapalım” demiş. Cumhuriyetin yokluğa-yoksulluğa rağmen 15 yılda kurduğu fabrikaları iki yılda satan anlayışa Bakırköylünün anahtar vermeyeceğini halen anlamamış olsa gerek. Bu arada kendisine, Sayıştay’ın hazırladığı Bakırköy belediyesinin gelir-gider tablosuyla, Esenler-Beyoğlu belediyelerinin gelir-gider tablolarını karşılaştırmasını öneririm.   Bakırköy’ün bir mahallesinde şimdiden 5 kişinin belediye başkan adayı olmak için hazırlandıklarını öğrendim. Özellikle İSKİ’den ricam, bu mahalleye verilen içme suyunu derhal tetkik etmeleridir.   Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü ile Temizlik İşleri Müdürlüğünden sorumlu başkan yardımcısının görev süresi doldu. Belediye meclis üyeleri arasından seçilecek yeni başkan yardımcılığı için en güçlü aday Nagihan Tetik’miş. İddialara göre Nagihan ablamız, her ay belediye meclisinde o ayın önemli günlerini kutlayarak ne kadar kültürlü olduğunu kanıtlamışmış. Ben başkanın yerinde olsam Temizlik İşleri içinde ayrı bir başkan yardımcılığı kadrosu açar ve bu görevi de, ’Temizlik İmandan Gelir’ diyerek en dindar CHP’li meclis üyesine verirdim. (Şimdiden, benim dedem hafız, amcam müftü, dayım imam, babam dede… diyenleri duyar gibiyim=))   Özgür Karabat isimli vekili hepiniz bilirsiniz. Hani şu bir kadınla yasak ilişki yaşayıp, sonrada kadın bana şantaj yapıyor diye suç duyurusunda bulunan bölgemiz vekilinden bahsediyorum. (Gerçi o günlerde partisinin, sen niye yasak ilişki yaşıyorsun diye sormaması da ayrı bir soru… ) Hah, işte o vekile sormak isterim, acaba elinize Bakırköy Belediyesini ilgilendiren herhangi bir video ulaştı mı? Daha üç gün önce İspirtohane Kültür Merkezinde neler oluyor demiştim ki, demez olaydım... Akıllarına karpuz kapuğu kaçırmış olacağım ki, buranın bir kısmını dün BASAD denilen ve Bakırköy'e hiç bir yararı olmayan derneğe verdiler. Valla artık bir yerlerin haberini yaparken orası da elimizden gider diye korkuyorum.   Hatırlanacağı üzere, 11 Mayıs Çarşamba günü Bakırköy Belediyesi meclis toplantısını izlemeye gelen AK Partili bayanlar, oturumun sonunda meclis salonunu terkederlerken, ‘’Bu AK Partililer Adam Değiller’’ sözünü duyunca büyük tepki göstermişlerdi. İddialara göre, boyundan büyük hakareti bir erkek söylemişti ama sonra ne olduysa oldu,  o gün orada haber için bulunan gazeteci bayan arkadaşımızın, ‘’AK Parti adam gibi muhalefet etmiyor’’ serzenişine sarılan AK Partili meclis üyesi yanlış anlaşılma olmuş diyerek olayı kapattı. Elbette bu durumda ortaya üç soru çıkıyor: 1- AK Parti, Bakırköy belediye meclisinde ikinci bir Kabataş Olayı mı yaratmak istedi? 2- AK Partili hanımlara yapılan hakaret, daha fazla gerginlik yaşanmaması için örtbas mı edildi? 3- AK Parti, bayan gazetecinin sesini erkek sesi olarak kabul ederek, aynı çatı altında birlikte görev yaptıkları meclis üyesini korumaya mı aldı? Değerli okurlar; sizlerde en az benim gibi, Bakırköy belediye meclisinin önceki dönem üyeleri Ali Rıza Akyüz, Kenan Şahin, Taner Kazanoğlu, Şükrü Aydın, Mustafa Harputlu, İbrahim Keleş, Işıl İlgin Oktay ve Fatma Torun’u hatırlarsınız. Şimdilerde Flaş TV. ye dönüşen mecliste, bu meclis üyeleri sayesinde sadece İlçemizin sorunları tartışılır ve aleyhte bir durumda herkes sonuna kadar mücadeleyi elden bırakmazlardı. Onların sayesinde birçok gayrimenkulümüz satılmaktan veya heba-hibe edilmekten kurtulmuştu. Nereden nereye…