BAKIRKÖY'DE NE KADAR GÜVENDEYİZ?

Son günlerde başta İBB olmak üzere belediyeler terör örgütleriyle ilişkilendirilerek kişiler üzerinden içi boş algı operasyonları yapılmaya çalışılıyor. Oysa çok daha büyük ve gerçek tehlikeyi kimse görmüyor-görmek istemiyor.

Bakırköy Belediyesi ile birlikte toplam 220 belediye de şu an kullanılan EBYS yazılımı, FETÖ’nün Belediyeler İmamı olarak bilinen Erkan KARAASLAN'nın ortağı olduğu firmalardan alındı. Hemde belediyelerde zaten var olan bir programın yerine çok daha yüksek bir bedelle... FETÖ’nün en önemli kaynağı “Bilgi”dir. FETÖ, belediyelere önce danışman olarak sonrada tedarikçi olarak girdi. Bu tedariklerin başında da elbette Yazılım Hizmetleri geliyor. Özellikle EBYS/KBS (Elektronik Belge Yönetim Sistemi ve Kent Bilgi Sistemi) yazılımlarını bağlantılı oldukları tüm belediyelere kuran FETÖ, bu sayede özellikle imar ve mali konularda tüm bilgi ve belgelere tek tuşla erişebilirken Elektronik Belge Yönetim Sistemi üzerinden de tüm iç ve dış yazışmaları görme imkânına sahip oluyor. Aynı zamanda bu yazılımların kurulduğu belediyelerin Bilgi İşlem Müdürlüklerinde istedikleri pozisyonlara kendi adamlarını yerleştirerek operasyonlarını çift taraflı olarak gerçekleştiriyorlar. FETÖ bağlantılı bu yazılımların alım aşamasında komisyon başkanları ve üyelerinin de yazılımın temin edildiği firmadan o belediyeye geçerek çalışmaya başlayan kişiler olduğunu daha önce belgeleriyle ortaya çıkarmıştık.   Peki, bu ne demek? Kanunlar ve ilgili genelge ve yönetmelikler gereği sistemde yer alan evraklara hiçbir şekilde müdahalede edilememesi gerekirken belediyeye bu yazılımı veren firma EBYS üzerinde belediyedeki bazı personellerin değişiklik, ekleme, silme, vb. işlemleri yapmasına olanak veriyor. Böylece birilerinin lehine ya da aleyhine evraklarda oynama yapmak veya yok etmek mümkün olabilir.  Sonuç? Normal koşullarda EBYS'ye müdahale imkânı bulunmadığı varsayıldığı için usulsüzlükler kanunen kılıfına uydurulup, gerçekler gizlenebilir. Örneğin bir personelin özlük dosyası hem fiziki olarak tutulur hem de dijital olarak. personele ait tüm bilgi, evrak, iş ve işlemler buralarda saklanır. Personelle ilgili bir inceleme yapılması gerektiğinde müfettiş ilgili müdürlükten personelin dosyasını ister. Eğer dosyanın içerisinde müfettişin görmesi istenmeyen bir bilgi ya da belge varsa bu ortadan kaybolabilir. Bu durumda müfettiş sadece dosyada gördüğü evraklara göre değerlendirme yapar ve sonuç istendiği gibi çıkar. Fakat EBYS kullanılan kurumlarda fiziki evrakla dijital evrakların aynı olması gerekir. Müfettişe sunulan fiziki evrakta bulunmayan bir bilgi/belge dijitalde varsa müfettiş bunun sebebini sorar. Fiziki evrakı bulunmayan durumlarda dijitalleri üzerinden işlem yapılır. Peki fiziki evraktan sakıncalı belgeler kaybedilirse ne olur? Dijital belgeler kanunen geçerli belgeler oldukları için asıl evrak kabul edilir ve işlemler buna göre yapılır. Peki ya fiziki evrakın kaybedildiği bir yerde dijital belgede de oynama yapıldıysa? Müfettiş bu evrakı asıl evrak olarak kabul ettiği için ve bu evrakta bir tahribat olmadığına emin olduğu için incelemesini bu yönde tamamlar. Birde bu yöntemin imarla ilgili konularda da uygulandığını düşünün... Hatta mali konularda, doğrudan teminlerde ve ihalelerde de uygulandığını düşünün? Elinde EBYS'ye müdahale imkânı BULUNAN bir Belediye incelendiğinde dört dörtlük mükemmel bir belediye olduğu görülür. Hiçbir usulsüzlük yok, hiçbir yanlış yok, vs… Bir personeli aklamak ya da karalamak istiyorsan bu yöntemle yapabilirsin, bir imar usulsüzlüğünü örtbas etmek istiyorsan harika bir yöntem, müfettişleri kandırmak istiyorsan harika bir yöntem... Eeee... bu durumda Erkan KARAASLAN'dan kim EBYS almak istemez ki... İnşallah ne demek istediğimiz anlaşılmıştır ve ebemizin EBYS’sini görmeyiz.