ATATÜRK'ÜN CHP'Sİ BUNU HAK ETMİYOR...

Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde kurulan ve Kuvayı Milliye- Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinin devamı olan CHP, genel merkez-il-ilçe binaları, darbeler de dahil olmak üzere hiçbir işgale asla boyun eğmemiş, teslim olmamış, direnmiştir.

Kaçak yeriniz için ruhsat almada sorun mu yaşıyorsunuz? İmar’da istediğiniz kadar kat çıkmanıza izin verilmiyor mu? Parkların içine işyeri açmanıza engel mi olunuyor? İstediğiniz bir yere seyyar tezgah kuramıyor musunuz? Özgürlük Meydanında çay ocağı açmanıza müsaade edilmiyor mu? Kaldırımları işgal edip masa sandalye atamıyor musunuz? Belediye önünde vale hizmeti vermenize zabıtalar engel mi oluyor? Ev kiranızı ödeyemeyecek duruma gelip, kalacak yer mi bakıyorsunuz? Eğer tüm bunları ve diğer kanunsuz işleri yapmanıza Bakırköy Belediyesi engel oluyorsa-çözüm bulmuyorsa üzülmeyin. Hadi yine iyisiniz, şimdi sizlere hiçbir ücret talep etmeden sorunlarınızın çözümünü söylüyorum… Yanınıza birkaç akraba-arkadaş-yastık-yorgan-yemeklik malzeme alıp, basını da haberdar ederek Bakırköy CHP ilçe binasına gidin. (Aman ha, ağzınızdan işgal mişgal kelimesi çıkmasın çünkü kanunen suç işlemiş olursunuz.) Binaya gittiğinizde sizi ilçe başkanı karşılayacak ve sorunlarınızı dinledikten sonra size makam odasını teslim ederek, genel başkana durumu telefonla bildireceğini söyleyip oradan ayrılacaktır. ‘Bari ilçe başkanı da kalsaydı, iki lafın belini kırardık’ diye hayıflanmayın, kendisinin sağlık problemleri nedeniyle gitmesi gerekiyor ama kalamadığı için en az sizin kadar üzgün olduğunu da bilin, çünkü onu evde Keriman Halis beklemiyor... Şimdi siz benim şaka yaptığımı falan düşünüyorsunuz ama yanılıyorsunuz. Geçtiğimiz Çarşamba günü, Bakırköy CHP ilçe binası grevdeki Belediye İş Sendikası tarafından kısa süreliğine işgal edildi. Burada yazılanlardan;  sendikanın almış olduğu karara itiraz hakkı bulunmayan ve üç kuruş maaşla geçinmeye çalışan emek-ekmek kavgasındaki işçileri kesinlikle tenzih ederim. Ayrıca, bütün sendikaların eylem tarzı-biçimi-metodu kendilerini bağlar. Benim sözüm, işgalci sendikaya, ‘’Burası sizindir, biz burayı size teslim edip çıkacağız’’ diyen CHP Bakırköy İlçe Başkanı Celal Sevinç’e… Sayın Celal Sevinç: Siyasi partilerin ilçe başkanları, ilçelerinde partilerini ve genel başkanlarını temsil etme, partilerine kayıtlı olan üyeleri organize etme, parti ile bağlarını kuvvetlendirme, ilçe örgütünü yönetme, örgüt toplantılarını düzenleme, örgütlenme çalışmalarında bulunma, ilçede seçim çalışmalarını ve kongre süreçlerini yürütmekle sorumludurlar. Seçilmiş başkanlar makam odalarını her içeri gelene teslim edemezler. Makamı teslim etmek demek, partiyi-üyeleri-tüzüğü ve temsil edilen siyasi düşünceyi teslim etmektir. Birde, acziyete devamla işgalci sendika başkanına, ‘’Sizlere burayı terk edin deme gücüm ve yetkim yoktur’’ sözünü sarfettiniz. Oysa siz, oturduğunuz o makamı koruyup kollamanız ve yüceltmeniz için yetkiyi Bakırköy’ün çok kıymetli CHP’li üyelerinden aldınız. Delegeler size, şahsi menfaatlerinizi müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edin diye oy vermedi. Partilileriniz sizi aynı zamanda, belediye meclisinde partinizin grup başkan vekili olarak sorunları çözme yetkisine de sahip kıldı. Daha nasıl bir güç ve yetki bekliyorsunuz? (Partinizi düşürdüğünüz durum aslında sadece beni şaşırtmadı. Çünkü Atatürk’ün kurduğu CHP’den, SeyİT Rızanın rövanşını almaya çabaladığınızı çok iyi biliyorum.) Evet, CHP ilçe binası işgal edilmiş ve işgalci Belediye-İş Sendikası Genel Mali Sekreteri Bayram Özkan, CHP İlçe Başkanına diyor ki, ‘’Normalde başka bir yer olsa biz sizi de göndermeyiz ama siz gerekli yerlerle görüşeceğiniz için…’’ O sırada ilçe başkan söze giriyor ve ’’beni tutamazsın çünkü ben kemoterapi görüyorum’’ diyor ve oda da kahkaha sesleri yükseliyor. (Kanser tedavisinin nesi komik onu da anlamış değilim) Bayram Özkan konuşmasının devamında diyor ki, ‘’bizim cebimizden çaldığı parayı istiyoruz’’ (Yani grev boyunca işçilere sendikanın ödediği bir milyon sekizyüzbin Tl. yi istiyor. Yahu senin sendikana Bakırköy Belediyesi işçilerinin 5 yılda ödedikleri aidat 4 milyon Tl. O zaman senin, sendikan üyesi işçilere eksik günlük para ödeyerek haklarını çalmana, ya da işçilerden aldığın aidatlarla Yurdakul AŞ. yi nasıl yönettiğinize ne demeli? ) Özkan, konuşmasının devamında ise Celal Sevinç’e ve onun nazarında CHP’ye bu defa aba altından değil, direkt sopa göstererek, ‘’Normal şartlarda duyarsız bir ilçe başkanı olsa biz bırakmayız, bedeli var mıdır, biz o bedele hazırız. Sayın başkanımızı bırakıyoruz’’ diyor ve sayın Sevinç ise Özkan’ın bu yaklaşımından duyduğu memnuniyeti neredeyse, ‘’seni gidi şapşik’’ ifadeleriyle onaylıyor. Yaşanan çirkin diyalogları çok daha fazla uzatmayacağım. Sayın Sevinç; söylemleriniz ve eylemlerinizin tek bir açıklaması vardır. O da, partinize ihanet ettiğinizdir. Partinizi bundan sonra daha nasıl kötü duruma düşüreceğiniz beklentisine son verip, istifa etmeniz çok isabetli bir karar olur. Bakırköy’ün, bir daha ki kongrede oy kullanacak çok kıymetli CHP’li üyeleri: Başta Atatürk ilke ve inkılapları olmak üzere, ülkemizin tarım ve yeraltı kaynaklarına sahip çıkan; yoksulu koruyup kollayanları ilçe başkanı seçin. Kuvayı Milliye ruhuna amasız sahip çıkan devrimcilerinizi ilçe başkanı seçin. Kemalist Devrim’in ulusal bağımsızlıkçı programına inanan, neoliberalizme karşı çıkanları ilçe başkanı seçin. Sizler; Kuvayı Milliye ruhunu kaybetmiş, Kemalizme inancı olmayan, makamın-koltuğun-siyasi ihtirasın kölesi olanları, mezhepçilik yapanları kendinize ilçe başkanı seçtiğinizde, onlar da kendileriyle aynı düşüncedeki il başkanlarını, o il başkanları da genel merkezi seçerler…   Not: Aşağıda görüntülerini izleyeceğiniz video, Yurt Haber Ajansının emektarı Gazeteci Mahmut Erdinç tarafından çekilip iki bölüm halinde yayınlanmıştır. İkinci bölümü aynı youtube kanalından (https://youtu.be/MCoDq4MVRiE) izleyebilirsiniz.