TAMAM GELİŞMİŞ AMA NASIL?

Bakırköy bu aralar düğün bayram yerine dönmüş… Belediye başkanı, kamu kurumları el ele tutuşmuş sevinçten halay çekip, zeybek oynayıp, sirtaki yapıyorlar. Sebebi ise; Sanayi Bakanlığının, Türkiye'nin en gelişmiş ilçelerini belirlemek adına yaptığı çalışma sonucunda, BAKIRKÖY ilçesinin ilk 10’a girmesi.

Peki, bakanlık gelişmişliğin kriterleri olarak neleri baz almış?

POS cihazı sayısı, ev fiyatları, eğitim düzeyi, kişi başına hekim sayısı ve pasaport sahipliği…

Yani bakanlık sizin zekanızı nasıl kullandığınıza göre değil, cebinizdeki paraya göre değerlendirme yapmış.

Daha da açık söylemek gerekirse, bakanlık yaptığı araştırmada;

Parti genel merkezlerinin, ‘size kime gönderirsem seçeceksiniz’ dediğinde, Tarkan’ın kuzu/kuzu şarkısı eşliğinde sandığa gitmenizi baz almamış.

5 yıl boyunca kötü yönetim sergileyen belediyeyi, sırf diğer parti gelmesin diye yeniden seçmenizi baz almamış.

İlçede hızla zirve yapan mezhepçi anlayışı (Bunu belgeleriyle birlikte tek haber olarak yayınlayacağım) görmezden-duymazdan-bilmezden gelmenizi baz almamış.

Botanik Park’ın elden çıkarılmasını umursamamanızı, Cumartesi Pazar yerinin pazarcılar odasına verilişine alkış tutmanızı baz almamış.

Bakırköy’ün köstebek yuvasına çevrilişini, iki huzurevinin kapatılmasını, dört yıldır kreşlerde minicik yavrulara etli yemek verilmemesini, parkların cafeye dönüştürülmesini, yüzlerce bankamatik çalışanını, artık coşkuyla kutlanmayan milli bayramları, Ataköy sahiline gözünüzün içine soka soka dev binalar dikilmesine seyirci kalmalarınızı, ‘kentsel dönüşüm yapacağız’ yalanlarına inanmanızı vs. vs. vs. baz almamış.

Yani sanayi bakanlığı sizin demokrasiden, insan haklarından, adaletten ne anladığınızı kestiremediği için cebinizi baz almış…

Neyse, ilçe olarak eğitim düzeyimiz çok yüksek olduğu için konuyu anlayan anlamıştır diyerek, yazıyı daha fazla uzatmadan yine Hz. Ali'nin güzel sözlerinden biriyle bitirelim...