Bakırköy Belediye Başkanımız sağolsun yine epeyce para harcayarak kendine program yaptırmış. Bu televizyon programlarının maddi finansörleri kim bilmiyoruz ama onu da yakında öğreniriz.

Neyse, koskoca başkan mesaj göndermiş, günlerce sosyal medyalardan duyurmuş, parasını verip program yaptırdığını. Şimdi, o programı izlememek olmaz diyerek, 1 hafta sonra youtube da neler anlattığına baktım. Bozuk plak misali, bir yıldır duyduğumuz şeyleri yine tekrar etmiş bizim başkan. (Bu arada, sadece Bakırköy’de en az okunan haberimiz 7200 iken, başkanın yüzbinlerce lira verip yaptırdığı programı, 8 (sekiz) günde sadece 121 (yüzyirmibir) kişinin izlemesine şaşırdım desem yalan olur.)

Beni en çok güldüren ise; sanki 1. bölümü onbinler izlemiş de, tutmuş bir de 2. bölümü çekmiş. Yakında dizi olarak devam ederse ona da şaşırmam.

Değerli okurlar; aynı haberi ikince kez tekrar etmekten nefret ederim fakat görüyorum ki, bizim Ayşecik her çıktığı programda cağız-ceğiz eki’ne sığınarak bir yıldır aynı teraneyi sürdürüyor.

Sevgili başkan, kıymetli doktor hanım; nasıl hazırlandığını bizler ve Bakırköy Halkının çok iyi bildiği, Youtube’de toplamda sadece 121 kişinin izlediği programları boş ver… tam bir yıldır soru sormasınlar diye köşe bucak kaçtığın yerel basını çağır, onlar sorsunlar sen cevapla. Hem böylece o 121 kişi de, ücreti mukabilinde sorulan sorularla, tamamen bilabedel sorulan sorular arasındaki çok büyük uçurumu görsünler.

Ya da gelin, yerel basınla birlikte vatandaşları dolaşın, onlar anlatsın, basın ve siz dinleyin.

Korkmayın, nüfusu Bakırköy’den 50 bin kişi daha fazla olan fakat, hayata geçirdikleri ve geçirecekleri projeler sizden 100 kat fazla olan Zeytinburnu Belediyesi, yaptığı tüm başarılı çalışmaları 18 müdürlükle sağlarken,

Bakırköy Belediyesinin 26 müdürlük-26 makam aracı-26 müdürlük personeli ile 15 ay’da hangi başarıyı elde ettiğini size sormazlar.

Yenimahalle, Sakızağacı, Zeytinlik, Cevizlik mahallerinde ruhsata aykırı toplam 173 işyeri ve 14 inşaatın, Ataköy 2-5-6 mahallesinde ise 8 işyerinin yeşil alanları nasıl ve kimden izin alarak talan edip kış bahçeleri yaptıklarını da sormazlar.

Hatta son günlerde iş insanlarından ne karşılığı, toplam kaç adet hibe araç aldığınızı da sormazlar.

Vatandaşın dertleri belli... sokaklarımız berbat, caddeler işgalciler yüzünden yürünmeyecek halde, art 1 kat verdik dediniz ama ortada neden bununla ilgili halen resmi bir belge yok, cadde de yürürken binalara gelişigüzel kondurulmuş yangın merdivenleri başımıza düşecek diye çok korkuyoruz, kent lokantasından sadece, ‘belediyeden maddi durumu yetersiz kartı alanlar’ faydalansın, belediyenin kiraya verdiği kafelerde çay-tost çok aşırı pahalı… vs. vs. dertleri dinlersiniz. Tabi ki buna tahammülünüz varsa!

Yazıyı çok fazla detaylandırıp sizi sıkmayacağım.

Sözün özü; ilçemizin berbat halini, belediyenin eski yönetimi mumla aratacak kadar son derece kötü yönetildiğini gördükçe, aklıma Ekrem İmamoğlu geliyor ve yalan yok içimden, ‘Bakırköylünün ahı indirdi şahı’ diye geçiriyorum.

Gerçi sayın Kılıçdaroğlu’nun ahı çok daha büyük, belki de tüm ahlar birleşip…

Öylesine söylenmiş bir söz: Çiçeklerin çöplerden çok daha güzel olduğunu sineklere anlatamazsınız.