EKONOMİK ÇERÇEVE NASIL OLMALI?

Sanayi toplumunun, bilgi toplumunun sorunlarına yeni yüzyılın kendine özgün sorunları da eklenmiştir.

Küresel kapitalist sistem kendi krizlerini üretirken, dünyanın yaşamsal dengesini de bozmuştur.

Buckminster Fuller, “Bir şeyleri mevcut gerçeklikle savaşarak asla değiştiremezsiniz. Değiştirmek için var olan modelleri ıskartaya çıkartacak yeni bir model inşa edin” tavsiyesinde bulunmaktadır.

Yeni bir ekonomik ve toplumsal modele ihtiyaç olduğu kesin.

Peki, Yeni Model Ne Olmalıdır?

Hiçbir kopya model bizim sorunumuza çözüm olamaz.

George Box’un dediği gibi, ” Tüm modeller yanlıştır, ancak bazıları yararlıdır.”

Kendi modelimizi kendimiz inşa etmeliyiz.

O zaman derhal, eski modellerin zihnimizde asılı grafitlerinden kurtulmakla işe başlamalıyız.

Yoksa ortaya çıkan şeyin sadece adı ‘YENİ’ olur.

Kate Raworth’un ifadesiyle, “Sorun yeni fikirlerde değil, içinde yetiştiğimiz, zihinlerimizin her köşesini kuşatmış eski fikirlerdedir.”

Yeni sistemin baş aktörü, “finansal kapital” ve talepleri olmamalı .!

Amartye Sen’in deyişiyle, ”insanların içinde yaşadığı ekonominin zenginliğinden ziyade, insan yaşamının zenginliğini büyütmeliyiz.”

Yeni modeli yeni bir çerçevenin içine koymalıyız.

Sistemin tüm ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel fenomenlerini yeni baştan konumlandırmalıyız, aralarındaki ilişkiyi yeniden kurmalıyız.

Hedefler açıkça ortaya konmalıdır.

Yerelden ulusala, kentten metropole, bölgeselden küresele “yeni yönetişim” anlayışıyla hareket etmeliyiz.

Artık “yapısal reformları” yazabiliriz.