ÇEVRE DOSTLARI DERNEĞİ ÖLÜM SAÇAN ÇAM KESE TIRTILI MÜCADELESİNE EL ATTI.

Geçtiğimiz aylarda İzmir, Tekirdağ ve Akdeniz’de, şimdi ise Bodrum Türkbükü ve Cennet Koyu arasında hızla yayılmaya başlayan Çam Kese kurtları, tüm canlılar için oldukça ciddi tehlikeler yaratıyor. Çevre Dostları Derneğinin Bodrum’daki üyeleri, zaten hızla betonlaşan Bodrum’da kalan az sayıdaki ağaçların, çam kese kurtlarının istilasına uğradığını görerek yardım istediler. Bodrum Türkbükü ile Cennet Koyu arasındaki ormanlık alandaki çam ağaçlarında hızla yayılan çam kese kurtlarını ilgililere şikâyet ettikleri halde hiç kimsenin ilgilenmediğini belirten üyeler, Çevre Dostları Derneği Başkanı Ülker Durukan’ı durumdan haberdar ettiler. Dernek Başkanı Durukan, derhal harekete geçerek Orman Bakanlığı ve Muğla il orman Müdürlüğünü acil önlem alınması konusunda yazılı olarak uyardı. Ayrıca sosyal medya üzerinden de, başta Doğaya Güç Kat ve Akdeniz Platformu olmak üzere diğer sivil toplum kuruluşlarını konuyla ilgili bilgilendirdi. Bodrum ve Didim’de bulunan Gönüllüler ve Çevre Dostları üyeleri, Muğla il orman Müdürlüğü bazında, Başkan Durukan’da Orman Bakanlığı nezdinde konuyu yakından takibe devam ediyorlar.                                                           TÜYLERİNDE TOKSİK MADDE VAR Çam ağaçlarının bir numaralı düşmanı kese tırtılı, Mart, Nisan aylarının en tehlikeli zararlıları. Yapıştıkları çam ağaçlarının özsuyunu içip, kuruma noktasına getiren çam kese tırtılının tüycüklerindeki toksik madde kedi ve köpeklerin dillerini şişirip, ölüm noktasına getiriyor.    DİLİ PARÇALIYOR, GÖZÜ KÖR EDİYOR. Çam kese tırtılının sadece hayvanlara değil insanlara da zarar verdiğini belirten Veteriner Hekim Erhan Gökdağ, “Toksik madde vücut, kol ve bacaklarda, yüz bölgesinde şiddetli ödeme, kaşıntılı kızarık şişliklere, gözde körlüğe kadar gidebilen alerjik reaksiyonlara, tansiyon problemlerine yol açabiliyor” dedi. Çam ağaçlarının özsuyunu alıp güzelim ağaçları kuruma noktasına götüren bu çam kese tırtılları meğer onlarla oynamaya çalışan köpeklerimizin de düşmanı. Çam kese tırtıllarının üstlerindeki kılcıklar kırılınca içinden çıkan toksik sıvı, köpeklerimizin dillerini şişirip yaraya neden oluyor ve hayvanları ölüm noktasına getirdiği gibi, insanlarda da alerjik reaksiyonlar yapıyor. Üç çocuk alerji oldu. Kıbrıs Değirmenlikte ikamet eden üç çocuk dün vücutlarında ani başlayan kaşıntı ve bir anda vücuda yayılan kızarıklar nedeni ile Sağlık Ocağı’na götürüldü.  Yapılan muayene ve tetkikler neticesinde üç çocuğun da alerji olduğu tespit edildi. Dermatolog Prof. Dr. Neslihan Şendur, "Çam kese böceği, değdiğiniz zaman özellikle alerjik bünyeli kişiler için çok tehlikeli olabilir. Vücuda değdiği yerlerde kızarıklığa, kabarıklığa, kırmızı döküntülere sebep olabilir. Bu döküntüler çok kaşıntılı olabilir. Kaşıntı sonrasında, pek çok deri hastalıklarını da meydana getirebilir. Bu hastalıklar atopik egzama, egzamaya bağlı da deri değişiklikleri meydana getirebilir. Kaşınmaya bağlı olarak deride bakterili enfeksiyonların oluşmasıyla, kızarıklıklar daha sulantılı ve kabuklu yaralar haline gelebilir. Öncesinde küçük bir kaşıntı, ürtikerken sonrasında farklı boyutlara ulaşabilir. Kızarıklar oluştuktan sonra tamamen kendisinin geçmesini beklemeden, mutlaka bir dermatoloji uzmanına danışmaları gerekmektedir" dedi. Tüylü ve yumuşak vücut yapılarından dolayı çocukların merak ettiği bir canlı olabileceğini söyleyen Şendur, "Ağaçların dallarında keseler halinde olan bu böcekleri, yere düşürmeye çalışılmamalı. Bu böcekler yere, toprağa düştükten sonra çocukların oyuncakları haline gelebilir. Çocukların öğrenim gördüğü okuldaki öğretmenlerden alınan bilgiye göre üç çocuk, teneffüs saatinde okul bahçesinde yere düşen çam kese böceğinin kesesi ile oynadıktan sonra kaşınmaya başladı. Çam kese böceği tırtılları, çam ağaçlarının ibrelerine zarar vererek ağaçların büyümelerini yavaşlatırlar. Diğer birçok eklembacaklı gibi tırtıllarının allerjen etkisi insanlarda ve diğer memelilerde sağlık sorunlarına neden olabilir. Çam kese böceği ) tırtıllarının konvoy davranışlarına ibreli ağaçların olduğu alanlarda karşılaşırız. Tırtıllar salgıladıkları feromon sayesinde iz bırakarak uzun bir konvoy oluştururlar (bu konvoydaki tırtıl sayısı 140-150 arasındaydı). Bu konvoy davranışı sayesinde besin kaynaklarına birlikte ulaşırlar ve kaybolmadan da yuvalarına dönerek hayatta kalma şanslarını arttırırlar. Ayrıca, eski izler ile yeni izleri birbirinden ayırt edebilen tırtıllar yanlış izlerin peşine de düşmezler.   ÇAM KESE KURTLARINI YİYEN KUŞLARI VURMAYIN. Bu zararlı böceklerle ilaçlama veya kimyevi mücadele oldukça pahalı ve doğadaki diğer canlı türlerine zarar vermesine karşın bazı kuş türleri dakikada 300 tırtıl yiyerek en güzel Biyolojik mücadeleyi sağlamaktadırlar. Tırtılları yiyen kuşların başında ibibik, tahtalı güvercin, ispinoz ve bülbül gibi kuşlar geliyor. Ormana zarar veren çam kese böceklerine karşı doğaya en uygun ve çevreye zarar vermeyen biyolojik mücadele yöntemi uygulanıyor. Bu kuş türleri şunlar Büyük baştankara, mavi baştankara, ispinoz, bülbül, çoban aldatan ve sığırcık, Sülün gibi kuş türlerinin ormanlarımızda kurduğumuz yuvalarda kalmasını sağlayarak, böceklerin zararlı etkilerini en aza indiriyoruz. Zararlı böcekler tırtıl aşamasındayken kuşlar tarafından tüketiliyor.''   BU YÖNTEM DOĞAL BİR DÖNGÜDÜR. İstanbul Üniversitesi (İÜ) Orman Fakültesi Orman Entomolojisi ve Koruma Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tamer Öymen ise kuşların büyük bir kısmının genellikle böceklerle beslendiğini söyledi. Ormandaki böcek popülâsyonunu dengeleme ve zararlı böceklere karşı savaş açısından kuş yuvası yönteminin önemli olduğuna işaret eden Öymen, şöyle konuştu:  ''Yuvaların uygulanma yöntemi çok önemlidir. Yuvaların giriş deliklerinin çoğalması istenen ya da azaltılması istenen türlere göre düzenlenmesi gerekir. Çok fazla büyük giriş delikleri yapılırsa bazı diğer kuşlar küçük kuşların yavru ya da yumurtalarını tahrip edebiliyor. Bu yöntem doğal bir döngüdür. Dolayısıyla yapılacak çalışmanın bilimsel esaslara uygun olması gerekiyor.'' Doğal hayatın insanlardan etkilendiğine dikkati çeken Öymen, kuş yuvalarının özellikle ormanda çok fazla giriş çıkış yapılmayan yerlere kurulması gerektiğini vurguladı. Öymen, yuvaların özellikle kuşların besin bulabileceği alanlara yerleştirilmesi gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: ''Kuşlar yuvalarında doğal düşmanlarından korunmalıdır. Sonuçta bu kuşlar 12 ay boyunca burada yaşayacaklar. Bu uygulamada yer belirlemesi oldukça önemlidir. Öte yandan ilaçlama kuş popülasyonları üzerinde olumsuz etki yapar. Ormanlarda genellikle doğası gereği ilaçlama yapılamıyor.  Ormancılıkta kullanılan bazı ilaçlamalardaysa günümüzde kuşlara zarar vermeyen preparatlar tercih ediliyor.''